VİETNAM-KAMBOÇYA-LAOS - 6
- ÖMER SUHA TOPALAK
- 22 Nis
- 28 dakikada okunur

Seyahatin 6. Günü 06.12.2023 Çarşamba VİETNAM - DA NANG - HOİ AN –-- KAMBOÇYA – SİEM REAP
Da Nang’da kaldığımız otel DLG Hotel’de sabah kahvaltısı orta Vietnam mutfağından birçok çeşit yanında farklı ulusların mutfağından da oldukça zengin çeşitler sunuyordu.
Ayrıca duvarlara eski Vietnam’dan çok güzel fotoğraf kareleri asılmıştı. Otelden ayrılarak Hoi Ana doğru yaklaşık 1 saatlik yola çıktık. Denizi solumuza binaları sağımıza alarak deniz kıyısından devam ettik. Sağımızda Nesta Hotel, Mường Thanh Luxury Da Nang Hotel, Rosamia Da Nang Hotel, Serene Beach Hotel Danang, M Hotel Da Nang, Eden Ocean View Đà Nẵng gibi çok katlı ve lüks oteller sıralanmıştı.
Thanh Ha Çömlekçilik köyü yazan sapaktan dönerken Thu bon nehri üzerindeki Cầu Cẩm Kim Mới köprüsünü, Hoi An’a yaklaşınca otobüsten giysi satan dükkanları, Winmart ve benzeri marketleri, Pizza Aminoyu, kapısında “Vietnam Birleşik Ulusal Cephesi'nin Kuruluşunun 93. Yıl Dönümünü Kutlayın. Vietnam Vatan Cephesi Geleneksel Günü (18 Kasım 1930 - 18 Kasım 2023)” yazan Kültür Evini, önünde lüks araçların park ettiği yüksek katlı apartmanları gördük.
Hoi An’ da otobüsten inince bizi kişisel bisiklet dolmuş yani Tuk Tuk’ lar karşıladı. Bir de yürüyemeyenler için beş kişilik golf arabası benzeri araçlar var. Ancak biz bu araçları kullanmadan yürüyerek Công Nữ Ngọc Hoa yani Prenses Ngoc Hoa [1] caddesinden Thu Bon nehri üzerindeki An Hoi köprüsüne ulaştık. Karşı kıyıda yazan “Hoi An’ı seviyorum” yazısı ile fotoğraf çektirdik. Yolun sonunda 17. yüzyıldan kalma ünlü ahşap köprü ve pagoda Chua Cau’ya [2] ulaştık. Köprüye Japon Köprüsü’de deniyormuş. Ancak köprü ve pagoda tadilatta idi. Sadece köprünün bir kısmını, maskot Köpek ve Maymun heykellerini uzaktan gördük.
Sonra Tran Phu [3] caddesi boyunca ilerlemeye başladık. Hemen sağımızda tarih öncesi Sa Huỳnh kültürünü sergileyen bir müze olan Sa Huynh Kültür Müzesi [4] vardı. Ancak biz devam edip Vietnam - Çin kültürünün karışımı Guangdong Kanton Toplantı Salonu [5] denen yere geldik. Çinlilerin buraya ilk yerleştiklerinde yaptıkları dini bir mekanmış. Aynı zamanda Quang Trieu Toplantı Salonu veya Ong Pagodası olarak da biliniyormuş çünkü burada ünlü bir Çinli general olan Quan Cong'a tapınılmakta imiş. Çin inanışlarına göre "sadakat, doğruluk, inanç, bilgelik, yardımseverlik, cesaret" kelimelerini kendinde toplayan bu şahıs aynı zamanda işlerin yolunda gitmesine yardımcı olacak "şans" tanrısı imiş. Üç girişli ana kapıdan girip tapınak öncesi ilk bina geçilince bahçede sizi bir havuz karşılıyor. İçinde "Sazan balığının ejderhaya dönüşmesi" efsanesine dayanan çok kıvrımlı çok renkli bir ejderha heykeli var. Antik çağlardan beri ejderhalar, gücü ve otoriteyi temsil eden Çin'in kutsal canavarları olmuş.
Sonra toplantı salonunun üçe bölünmüş ana salonuna giriliyor. Burada ortada kırmızı suratı ile General Quan Cong'a ve iki tarafında duran zenginlik tanrısı Tai Bach Tinh Quan ve toprak ve konutun koruyucu tanrısı Phuoc Duc Chanh Than'a ibadet edilmekte imiş. Ana salonun ortasında iki at heykeli duruyor. En solda ise bir yelkenli maketi var.
Yandan arka bahçeye çıkılıyor. Tapınağın arka duvarında iki bin yıl önce Çin'de yaşamış bir general aynı zamanda Çin tarihinde önemli bir kahraman ve Çin inanışında kutsal bir figür olan Quan Van Truong'un büyük bir duvar tablosu var. Ortada küçük taş parçaları ile renklendirilmiş ve birçok kolları olan yine ejderha şeklindeki büyük bir heykelin bulunduğu bir havuz ve ağaçlarla dolu güzel bahçenin bir köşesinde yavrularını emziren büyük bir keçi heykeli bulunuyor. Salon ve pagodanın her yanı Çin mitolojik kahramanları ejderha, anka kuşu, aslan gibi sembollerle dolu.
Salondan ayrılıp Nguyen Thai Hoc [6] caddesi boyunca dolaşmaya başladık. Sokak ressamlarının yaptığı rulo şeklinde duvara asılan muhtelif konulardaki resimleri, kirigami kartpostalları, bambudan biblolar yapanları, sokak fotoğrafçılarını, şapka ve kıyafet satan dükkanları, ölçünüzü alıp hemen size takım elbise diken terzileri, bütün sokak boyunca asılı fenerleri, Tam Tam kahve dükkanını, malların içeri alınması için arka kapısı nehre, ön kapısı satış için sokağa açılan evleri gördük.
Sonra bu evlerin bir örneği olan Tan Ky [7] isminde 18.yy.’dan kalma bir tüccar evini ziyaret ettik. Ev küçük, dikdörtgen, iki bölüm ve ortada bahçeden oluşuyor. Mağaza için kullanılmış ilk kısımdaki dolaplar çok güzel Çin porselenleri ile dolu. Bazı koltuklara oturuluyor ancak fildişi kakmalı değerli olanları kurdela ile ayrılmış. İçeride bizim gibi yabancı turistler var. İlk bölümden tek gün ışığı kaynağı bahçeye çıkılıyor. Arka bölümün büyük kısmı hediyelik eşya satışı için ayrılmış sonrada arka kapıdan nehrin yanından geçen yola çıkılıyor. Nehirde şimdi yük taşıyan mavnalar yerine gezi kayıkları var. Arka bölümün bir kısmında eskiden kullanılan eşyaların sergilendiği bir alan var. Birde duvarda çakılı plakalar. Bu plakalar nehrin taştığı tarihleri ve seviyesini gösteriyor. 1964 senesi evin nerede ise ikinci katına kadar sular çıkmış.
Bu müzeden sonra aynı cadde üzerinde Hoi An Halk Kültürü Müzesine [8] gittik. Müze Hoi An'ın 200 yıl önceki meslekleri, sanatı, kültürü, festivalleri ve yaşam tarzı hakkında bilgiler veriyor. Burada üç bölüm iki bahçe var. İlk bölüm ipek böcekçiliğine ayrılmıştı. İkinci bölümde ahşap yer fıstığı yağı presi, karga gagası biçimli dokuma tezgahı, çömlekçilik, karides yakalama teknesi vardı. Üçüncü bölümde satışa sunulmuş ağaç heykelcikler ve maskeler vardı. Buradan üst kata çıkılıyor. Üst kat nehir manzaralı odada 200 yıl önce kullanılan mutfak eşyaları, kıyafetler, ev eşyaları, orta salonda yerel insanların kendi özel teknikleri ile yaptığı yerel ortama uygun balık yakalama aletleri, ticari hayattan fotoğraflar, kara sabanlar, küçük kayıklar, son odada ise Vietnam’ın geleneksel Bai Choi kart oyunu [9] Tek boynuzlu At Dansı [10] gibi çok geleneksel festival etkinliklerinden örnekler, müzik aletleri, el sanatı eserleri vardı.
Buradan da çıkarak yerel ipek fabrika ve ürün satan yerlerinden biri olan Thang Loi Company’ye gittik. Burada ufakta olsa ipek böceğinden nasıl ipek elde edildiği gösteriliyor ama asıl amaç tabii ki kıyafet, el işi tablo ve lamba/fener satmak. Bizde akıma uyup hatıra bir oda lamba/fener aldık 10 usd ödedik. Öğle yemeği için geri dönerken yol üzerinde birçok meyva satıcısı kadın ve fener satan dükkana denk geldik.
Öğle yemeğini Sakura - Hoa Anh Đào – yani Kiraz Çiçeği Restoran’da yedik. Buradaki Menü :
1. Hoian'ın beyaz gülü
2. Derin yağda kızartılmış yengeç mantısı erik sosu ile.
3. Tavuk ve karidesli Quang Noodle
4.Tavuklu pilav
5.Sarımsakla sotelenmiş sabah sefası
6. Karides toplarıyla hardal yeşili çorba
7.Tatlı: Kızarmış muz
Sonrasında rehber bizi serbest bıraktı. Gezerken gördüklerim şunlardı: İlk açıldığında küçük bir bakkal olan daha sonra altın, gümüş, benzin, dikiş makineleri, seramik, ipek gibi birçok farklı ürün satılan Diep Dong Nguyen dükkanı, sanat galerisi ve butik kahve dükkanı Cotic, Yeşil Mango restoran, İngilizce dershane, Cam-tu Bakkaliye, Giong Kahve dükkanı. Yolun sonu sizi Hoi An merkez kapalı çarşısına getiriyor. Burada taze, kuru, pişmiş muhtelif gıda, açıkta kesilmiş etler, yerel atıştırmalıklar, otlar, baharatlar, kıyafetler, ayakkabılar, şapkalar, fenerler, hediyelik eşyalara kadar çok çeşitli ürünler satılmakta. Kapalı çarşıyı gezip dışarı çıktım. Çarşının çevresi de dükkan dolu. Bu dükkanlar daha çok hediyelik eşyaya yönelik. Bende bir adet Çin’li şapkası şeklinde rüzgar gülünü 3 Usd’a aldım.
Dükkanların sonunda aynı Çinli General Quan Công’un [11] başka bir tapınağına geliyorsun. 1653 yılında inşa edilen tapınak, Vietnam'da sadakat - samimiyet - dürüstlük - adalet sembolü olarak kabul edilen saygın Çinli General Quan Công'a adanmış. 1775 yılında burayı ziyaret eden Dük Nguyen Nghiem ve kuzey Vietnamlı generaller tarafından bestelenen tüm şiirler anıtta hala muhafaza ediliyormuş.
Tapınak ile kapalıçarşının kapısı arasında büyük bir su kuyusu var. Eskiden tüm pazar, çevre bölge ve ticaret için oraya gelen tüccarlar için bol miktarda su kaynağı olmuş. Ben tekrar kapalı çarşıya girdim. Çarşının diğer bir koridoru açıkta yemek için ayrılmış. Birçok Vietnamlı ve turist bu açık sokak lezzetlerinden tadıyordu. Ama görüntü ve koku bana göre değildi. Dışarı çıkıp meyva ve sebze pazarını gezdim. Bambu köklerinden maskeler satan bir dükkana denk geldim. Hoşuma giden bir maskeyi 7 usd.’a aldım. Tekrar Nguyen Thai Hoc caddesinde yürümeye başlayıp Cô Mai - Bayan Mai restoranı, Hoi An Art Galeriyi görüp Tran Phu caddesine geçtim.
Burada bir başka Çin Toplantı Salonu ve pagodası olan Phuoc Kien’e [12] ulaştım. Giriş ücretli idi, tapınaklar birbirine çok benzediği için buna girmedim. Kapısından dönüp bir üst yola Phan Chau Trinh [13] caddesine gittim. Burada Hoa Van Le Nghia -Budist Tapınağını buldum burası ücretsizdi. Tapınağın kapısından güzel büyük bir bahçeye giriliyor. İki tarafında üstü kapalı büyük toplantı salonları var. Ortadaki ana sunağa ulaşmadan iki yanda şeytan heykelleri sizi karşılıyor. Sunağın önündeki küçük sunakta “Tütsü sunun ve saygı gösterin” yazıyor. Ayrıca sunakta duran kadın tanrıça heykelinin altında Thien Hau Thanh Mau [14] yazıyordu. Her iki yanında da astları "Thien Ly Nhan" ve "Thuan Phong Nhi"nin heykelleri var ve bu heykeller onun binlerce kilometre öteyi görmesine ve binlerce kilometre uzaktan yardım çağrılarını duymasına ve anında yanıt vermesine yardımcı oluyormuş. Sunağın sağ ve solunda küçük sunaklar ve salonda büyük bir tekne maketi var.
Dışarı çıkıp dolaşmaya devam ettim. Ticaret Seramikleri Müzesi’ni dışarıdan gördüm. Önündeki tabelada “Eskiden burası 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş 360 m2 eski bir evdi. 1995 yılında Japon uzmanların işbirliğiyle ev, ticari seramik müzesine dönüştürüldü. Müzede 9. 19. yüzyıla tarihlenen 268 orijinal arkeolojik eserin yer aldığı koleksiyon, önceki yüzyıllardaki Hội An deniz seramik serisini canlı bir şekilde yansıtıyor.” yazıyordu.
Devam edince Tran Ailesi Şapeline [15] ulaştım. Kapıda ki tabelada “TRAN AİLE ŞAPELİ: 1802 yılında sivil bir mandarin tarafından inşa edilmiştir. Tran Ailesi Şapeli, Hoi An'daki ataların ibadet yerinin tipik bir binasıdır, ancak şehrin tam merkezinde yer almasına rağmen, üç ana yatay bölüm ve 2 kanattan oluşan bir Vietnam bahçe evi olarak inşa edilmiştir. Üst kirişlerin ve dikme çubuklarının ahşap çerçevesi özenle ve sanatsal bir şekilde oyulmuştur. Tüm mobilyaların, paralel cümlelerin, sunakların iyi korunmuş olduğu söylenebilir, şapelin arkasında bir aile müzesi var. “ yazıyordu.
Bu güzel antik şehri arkada bırakıp Kamboçya- Siem Reap uçuşu için Danang International Havalimanına hareket ettik. Yol üzerinde Trung Son Kutsal Tapınağını, The Marble Mountains - Mermer Dağları [16] , Han nehri üzerindeki Trần Thị Lý [17] köprüsünü, hemen yanındaki Nguyen Van Troi [18] yaya köprüsünü, Ejderha köprüsünü, [19] görüp Danang International Havalimanına vardık. Cambodia Angkor Air havayollarının 17:20 uçağı ile 1 saat 15 Dk.’da Kamboçya Siem Reap Uluslararası Havaalanına ulaştık. Burada hava daha rutubetli.
Oradan hemen kalacağımız oldukça lüks Angkor Miracle Resort & Spa Hotel’e geçtik. Otelin resepsiyonun da süs olarak konulan ve orta salonun tavanını kaplayan tahtı taşıyan kolonlar ağaçtı. Ayrıca çok güzel ağaç oyma heykeller, tablolar yine taş oyma duvar tabloları vardı. Ayrıca şu anki kral Norodom Sihamoni [20], Eski kral Norodom Sihanuk [21] ve eşi Norodom Monineath Sihanouk [22] ‘un fotoğrafları vardı.
Akşam yemeğini bu akşam biz ödeyecektik ve hep beraber Siem Reap Hard Rock Cafe’ye gittik. İsteyen orada isteyen başka yerde yedi. Bahçesinde canlı müzik vardı. Ben Barbekü Kaburga yedim ve Kamboçya birası Hanuman içtim. 22.99 Usd ödedim.
Yemekten sonra guruptan arkadaşlar ile Siem Reap nehrini ve küçük lambalar ile aydınlatılmış Eski Pazar Köprüsü geçip Eski Pazar’a ve şehrin içine doğru yürüdük. Köprünü başında ve sonunda oturan aslan heykelleri vardı. Burada da her yer Vietnam gibi korna çalan motosikletli ile dolu. Yolun kenarında büyük bir afişte “Ulusal Bağımsızlığın 70. Yıldönümü kutlu olsun. 1953-2023” yazan bir tabela vardı. Burada dolmuş-tuktukçu çok fazla. Eski çarşı-kapalıçarşı’ya girdik, her yer yine hediyelik eşya satan dükkanla dolu. Bu sefer ağırlık tekstil, çanta, ayakkabı, tablo, taş ve ağaç oyma işçiliğinde. Uçakta bagaj problemi olmasa alınabilecek çok şey var. Etrafta bütün turistlere hitap edecek Meksika, Hindistan, İtalya gibi birçok ülkenin mutfağını sunan restoranlar var. Pub Street yani Barlar Sokağına girdik. Sokağın üstü çok güzel lambalarla ışıklandırılmış. Sokak rengarenk. Bütün publardan müthiş yüksek müzik geliyor ve ışık efektleri çok renkli. Bir köşede üstünde “Lütfen aç balıklarımızı ölü derinizle besleyin.” yazan büyük bir akvaryum duruyor. Anlaşılacağı üzere ayağınızı bu akvaryuma sokarak balıkların ayak derilerinizi temizlemesini seyrediyorsunuz. Başka bir köşede “Kamboçya Kara mayınlarından kurtulanlar, ailelerini ve çocuklarını beslemek için desteğinize ihtiyaçları var. Lütfen müzik CD’mizi satın alın” yazan altı kişilik bir gurup müzik yapıyor. Bir başka köşede sokak lezzeti olarak çöp şişe geçirilmiş ahtapot kolları, Jumbo karidesler, kalamarlar pişirilmeyi bekliyor. Nehrin kenarında kırmızı ışıklarla kocaman “Nehir kıyısı gece marketi” yazılmış. Sıra sıra seyyar restoran sizi bekliyor. Yol üzerinde büyük bir markete denk geldik, herhangi bir Avrupa ülkesinden farkı yoktu, her şey satılıyordu. Sonra guruptan arkadaşlar ile tuktuk kiralayıp otele döndük. Bu uzun gün de nihayet sonra erdi.
NOTLAR:
[1] Hue kraliyet ailesinin bir üyesi olan Prenses Ngoc Hoa ile Japon tüccar Sotaro Araki arasındaki güzel aşk hikayesi. Hikayeleri Nagazaki'de ünlü bir efsane haline gelmiş. Prenses Ngoc Hoa, Lord Sai Nguyen Phuc Nguyen'in evlatlık kızı imiş ve 1619'da Hoi An'da ticaret yapan iş adamlarının lideri olan Japon tüccar, Samuray soyundan seçkin bir denizci olan Araki Sotaro ile evlenmiş. Bazı insanlar Nagazaki halkının Vietnam kültüründen etkilendiğine inanıyor çünkü Ngoc Hoa bu kültürü onlara aktarmış. Örneğin Nagazaki’de insanlar genellikle kırmızı kumaşla kaplı yuvarlak masalarda yemek yerken, Japonlar geleneksel olarak kahverengi renkli dikdörtgen masalarda yemek yiyormuş. Japonlar genellikle her öğünde ayrı porsiyonlar yerken her kişi için birçok küçük tabak bulunan küçük bir tepsi varmış, buradaki ise Vietnamlılar gibi herkesin birlikte yemesi için yiyecekleri genellikle büyük tabaklarda sergilerlermiş. 2004'te Prenses Ngoc Hoa adı, Hoi An antik kentinde bir caddeye isim vermek için kullanılmış.
[2] Hoi An Köprüsü Pagodasının Tarihi: Hoi An'daki Kapalı Köprü, 17. yüzyılda Japon tüccarların para katkısıyla inşa edildi. Burası Namazu adlı canavarın efsanesiyle ilişkilendiriliyor. Buna göre başı Hindistan'da, gövdesi Vietnam'da, kuyruğu ise Japonya'da bulunmaktadır. Bu nedenle, canavar her hareket ettiğinde sıklıkla sel ve depremler meydana gelir. Bu pagoda, canavarın sırtını kesen bir kılıç anlamında inşa edilmiştir. Dolayısıyla hareket edemeyecek ve insan hayatında kaos yaratamayacaktır. Bundan sonra üç ülke her zaman barış içinde ve müreffeh olacaktır.
Ayrıca buranın başka bir adı daha var: Japon Köprüsü veya Lai Vien Kieu. Adını almasının nedeni Cau Pagoda'nın Japon tarzı mimariye sahip olmasıdır. Ayrıca 1719 yılında Lord Nguyen Phuc Chu Hoi An'ı ziyaret etmiş ve köprüye "Misafirleri uzaktan karşılayan köprü" anlamına gelen Lai Vien Kieu adını vermiştir. Hoi An Köprüsü Pagodası'nın mimarisi esnek çatılı Japon tarzına sahiptir. Bu kısım tüm köprüyü kapsıyor, ana kapıda 3 Çince karakteri "Lai Vien Kieu" yazan büyük bir tabela var. Pagoda, köprüden bir ahşap duvar tabakası ve bir dizi alçak çerçeveli kapıyla ayrılarak özel bir alan yaratılıyor. Ayrıca köprüde efsaneye göre Japon halkının eski çağlardan beri tapındığı hayvanlar olan maymun ve köpek tanrısı için konulmuş ve projenin maymun yılında başlayıp köpek yılında tamamlandığını da gösteren maskot Köpek ve Maymun heykeli bulunuyor. Hoi An Köprüsü Pagodası'nın özelliği diğer pagodalar gibi Buda'ya ibadet etmemesidir. Burası, insanlara neşe ve mutluluk getiren ülkenin koruyucu tanrısı Bac De Tran Vo'ya tapıyor.
[3] Trần Phú (1904 -1931) Vietnamlı bir devrimci ve daha sonra Vietnam Komünist Partisi olarak yeniden adlandırılan Çinhindi Komünist Partisi'nin ilk genel sekreteriydi . 6 Eylül 1931'de Fransızların işkenceleri nedeniyle öldü.
[4] 1994 yılında Hội An'daki Sa Huỳnh Kültür Müzesi ziyaretçileri ağırlamak için kapısını açtı. Hội An'da (1989-1995) birçok bölgede arkeolojik olarak kazılan 1000'den fazla orijinal eser bulunmaktadır. Bu koleksiyon, 2000 yıldan fazla bir süre önce var olan Sa huỳnh kültürünün eski insanları hakkında bilgi sağlar. Bu insanlar, Güneydoğu Asya, Güney Asya ve Doğu Asya ile yakın ilişkileri olan ön ticaret limanı Hội An'ın efendileri olarak kabul ediliyor. Bu müzedeki eser koleksiyonu bilimsel, tarihi, arkeolojik, kültürel ve sanatsal özellikleri nedeniyle büyük beğeni ve değer görmektedir. Bu eserler ve bunların toprağın neresinde olduğunu gösteren yazılı raporlar, fotoğraflar, video kasetler sistemi, yaşam ve ölümün bakış açısı, gömme ritüelleri, sanat bilinci ve o dönemde Hoi An'daki antik insanların gelişimi hakkında yararlı bilgiler sağlıyor.
[5] Guangdong Kanton Toplantı Salonu: Buranın tarihi 8. yüzyılın sonlarında Guangzhou'dan gelen Çinli tüccarlar tarafından bir buluşma yeri olarak kurulmasıyla başlamış. Geçmişte, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar, Hoi An antik kenti uluslararası bir ticaret limanıyla oldukça hareketliymiş. Bir zamanlar ticaret gemileriyle dolu olan Thu Bon Nehri kıyısındaki salon, Güney Çin'den gelen yorgun denizciler ve tüccarlar için toplumsal faaliyetler, yurttaş toplantıları, hayatta ve iş hayatında birbirlerine yardım etme yeri olarak çok önemli bir dini ve manevi yer olarak kabul ediliyormuş. Başlangıçta, bu Meclis Salonu Konfüçyüs ve Thien Hau Thanh Mau'ya (Thien Hau Kutsal Anne) ibadet ediyormuş. 1911'den sonra Tien Hien ve Çinli general olan Quan Cong'a ibadet etmeye başlamış.
Quang Dong Meclis Salonunun Mimarisi: Evin mimarisi ahşap ve taşın uyumlu bir birleşimidir. Kulüp binasının dekoratif detayları hassas ve ayrıntılı bir şekilde oyulmuştur ve ona benzersiz bir karakter kazandırmıştır. Proje, yüksek ve geniş bir arazide "Quoc" kelimesi şeklinde kapalı bir şekilde inşa edilmiştir. Üç giriş kapısı, birçok süs ağacının bulunduğu bahçe, ortak ev, evin doğu ve batı tarafları, ana salon ve arka bahçeyi içerir.
Üç kapılı giriş: Kapıdan içeri girer girmez ziyaretçiler Üç Krallık döneminin 3 ünlü mandarini (devlet adamı) olan Liu Bei, Truong Phi ve Quan Cong'un 3 büyük resmini hayranlıkla izleyecekler.
Tapınak öncesi ev: Büyük ölçekli bu yer, özenle oyulmuş taş duvarlar içerir. Çatının birçok seviyesi vardır, antik efsaneleri taşıyan kabartmalı resimlerle serpiştirilmiş yükselen bir şekle sahiptir.
Meclis Salonu'nun arazisi: Büyük bir bahçeyi içerir, özenle bakılan ve budanan birçok süs ağacı vardır. Özellikle bahçenin ortasında büyük bir göl vardır, içinde "Sazan ejderhaya dönüşür" efsanesine dayanan kıvrımlı bir ejderha heykeli oyulmuştur.
Ana salon: Geniş bir alana sahip olup, 3 bölmeye ayrılmış büyük destek sütunlarıyla karakterize edilmiştir: ana bölme Quan Cong'a, kalan iki taraf Phuoc Duc Chanh Than ve Tai Bach Tinh Quan'a ibadet etmektedir.
Misafir karşılama alanı: Ana salonun sağında yer alan bu alan aynı zamanda önemli konferansların görüşüldüğü bir yerdir.
Arka Bahçe: Özellikle evin arka bahçesi çok geniş ve çok sayıda ağaç var. Öne çıkan kısım, zarifçe oyulmuş ejderha şeklindeki bir çeşme ve Quan Van Truong'un büyük bir tablosu.
Quang Dong Meclis Salonu'ndaki Antik Kalıntılar: Şu anda Guangdong Meclis Salonu, dört büyük yatay panel, bir çift Çin seladon porselen kaide, 1,6 metre yüksekliğe kadar bronz bir tütsülük gibi oldukça değerli antik kalıntıları hala muhafaza ediyor. Bunların arasında en özel olanı, lonca salonundaki taş duvara ciddiyetle asılmış, Liu Bei'nin karısını korumak için at sırtında giden Guan Gong'un resmidir. Guangdong Meclis Salonu'nun açıklamasına göre, bu resim Çin tarihindeki gerçek bir hikaye ile ilişkilendirilmiştir.
[6] Nguyen Thai Hoc ( 1902 - 1930 ) , Fransız sömürge hükümetini devirmek ve Vietnam'ın bağımsızlığını kazanmak için güç kullanmayı savunan Vietnamlı bir devrimciydi . Vietnam Milliyetçi Partisi'nin kurucularından biriydi ve 1930'daki Yen Bai ayaklanmasına öncülük etti. Ayaklanma başarısız oldu, 17 Haziran 1930'da Yen Bai'de Fransız sömürgeciler tarafından yakalanıp başı kesilerek öldürüldü .
[7] Tan Ky Evi: Eski ev 1741 yılında, 18. yüzyılın sonunda inşa edilmiş. Le ailesinin 7 kuşak boyunca yaşadığı yermiş burası. İkinci nesilden itibaren ev sahibi, evine Tan Ky (refah anlamına gelen) adını almaya başlamış, bu da ticareti ve tarım ürünlerini genişletmiş. 1964 yılında tarihi bir sel yaşanmış, bu antik ev de ağır bir şekilde etkilenmiş, birinci katın tamamı sular altında kalmış ama çok şükür ki hala mimari ve kültürel değerlerini neredeyse hiç bozulmadan koruyormuş. 1990 yılında Tan Ky antik evi, Ulusal Tarihi ve Kültürel Anıt unvanına layık görüldü ve UNESCO tarafından dünya kültür mirası olarak tanınmış. Ancak burası hala özel bir antik ev, ev sahibi hala üst katta yaşıyor, alt kat ziyaretçilere açık. Evin oturma odası Feng Shui Metal - Ahşap - Su - Ateş - Toprak'a göre inşa edilmiş cesur Japon mimarisine sahiptir. Oturma odası kiremit çatısı uyumlu bir yin ve yang tarzında kaplanmış. Ev, içinde birçok bölme ve ayrı oda bulunan, Hoi An antik kentinin tipik tarzında inşa edilmiştir. Pencere yok ama yine de son derece havadar ve serin. Eski evde ışık alan tek yer iç bahçenin açık tavanı. Eski evin ön tarafı, ev sahibinin mağaza kapısı olarak kullandığı hareketli Nguyen Thai Hoc caddesine bakarken, evin arka tarafı, malların rahatça ithal edilmesi için kullanılan bir kapı olan Bach Dang caddesindeki nehir kıyısına bakmaktadır. Evde inşaat için ana hammadde olarak Lim ağacından kirişler, Jak ağacından kapılar, Thanh Hoa taşı ve Bat Trang tuğlaları gibi malzemeler kullanılmış. Eski evin özelliği çivi kullanılmaması, bunun yerine sütunların ve kirişlerin zıvanalarla birlikte çok sağlam bir şekilde inşa edilmesi imiş. Tan Ky'nin antik evindeki dekoratif malzemelere hayran kaldığımızda, her nesnenin zarif bir şekilde oyulmuş olduğunu ve birçok anlam içerdiğini görebiliriz: Yarasa mutluluk demektir, posta kutusu başarılı çalışmaları simgelemektedir, Nar birçok çocuğu simgelemektedir. Bu antik ev, olağanüstü tablolarla birlikte pek çok güzel yatay paneli ve kaseyi hala muhafaza etmektedir. "Zihin her zaman huzurludur" (zihni her zaman sessiz tutmak anlamına gelir), "Onuru kurtarmak için erdem biriktirmek" (çocuklara ve torunlara gelecek nesiller için iyi erdemi korumayı öğretmek anlamına gelir). Özellikle, arkeologlar tarafından benzersiz kabul edilen, her satırı uçan bir kuşu andıran, 100 vuruşla yazılmış bir dizi "Yüz Kuş" paralel kâsesi bulunmaktadır. Antik evin ilk odasına girdiğinizde, sergilenen, 400 yıl önceki Hoi An'ın hareketli ticaret limanının simgeleri olan birçok antika ve yelkenli tekneyi göreceksiniz. Evin içini araştırdığınızda Tan Ky ticaret mağazasının kurucusu Bay Le Tan Ky'nin mezarındaki kitabenin çevirisini görebilirsiniz. Kitabenin içeriği, ayağa kalkıp bağımsız olma çabalarıyla başarılı, ünlü, sevgi dolu, her zaman fakirlere yardım eden ve başkaları arasında çok popüler olan yetim çocuk Cong'un dokunaklı bir hikayesidir. Antik evde sergilenen en değerli eser , 550-600 yıl öncesine tarihlenen, Konfüçyüs hakkındaki eski hikayelerle ilişkilendirilen ve Vietnam'da son derece nadir bulunan "eşsiz" kupa olan "Konfüçyüs Kupası"dır. Konfüçyüs'ün kupası tuhaf bir şekle sahip ancak son derece derin anlamlar içeriyor. Oturma odasında paha biçilmez antikaların sergilendiği bir alan var. Ayrıca evde, ev sahibinin rozetleri ve küçük, sevimli hediyelik eşyaları sergilemek için ayırdığı iki sevimli küçük köşe de var.
[8] Halk Kültürü Müzesi: Müze, 57 metre uzunluğu ve 9 metre genişliği ile Antik Kent'teki en büyük antik evdir. Nguyen Thai Hoc ve Bach Dang caddelerinin her iki tarafındaki ahşap zeminli iki kattan oluşuyor. Birinci katta, Hoi An Folklorunun değerlerini gösteren oldukça çeşitli canlı performanslar yer almaktadır. İkinci katta, 369m2'lik bir alana sahip müzede 4 ana başlık altında 483 eser sergilenmektedir:
1. Halk Şekillendirme Sanatı : Hoi An'da halk sanatı heykeller, ahşap üzerine oymalar, porselen kabartmalar, tapınma heykelleri, bronz, bileşik, ahşap, pişmiş topraktan yapılmış heykeller, su resimleri türleri, renkli resimler, diyafram, mozaik, sedef, salyangoz vb. ile ifade edilmektedir. Bu eserler şu anda Hoi An Mirasının güzelliğini güzelleştirmek için birçok ailede, birçok dini kalıntıda - inançta saklanmakta, dekore edilmektedir. Böylece bu alandaki yerel halk zanaatkârlarının nesillerinin gelişmişliğine ve yeteneklerine katkıda bulunulmaktadır.
2. Halk Gösteri Sanatları: Thien Cau dansı, Hoi An'da uzun süredir yaşatılan ve Hoi Şehrindeki pek çok insanın kalbinde derin bir etki bırakan çok özel bir maskot dansı türüdür. Burada yaşayan birçok neslin Sonbahar Ortası Festivali anıları, Thien Cau dansının yankısı olmadan daha fakir olacaktır. Puding fenerlerinin ışıltıları, yıldızlar ve Thien Cau'nun başları Ağustos ayında dolunayın altında bir araya gelerek sokaklarda sorunsuzca akar. Gelişme sayesinde Thien Cau dansı yavaş yavaş Hoi An'da tipik bir halk dansı haline geldi. Şeytan çıkarma, kutsama, iyi bir hasat için parlak aya dua etme, müreffeh insanlar anlamlarıyla ilişkilendirilmiştir. Ba Dao şarkısı, özellikle Hoi An balıkçılarının ve genel olarak Orta Sahil'in popüler bir halk performansıdır. Halihazırda bu tarz performanslar bölgede hala saklı tutulmaktadır. Ayrıca, yıllık balıkçılık veya balık kurban etme töreni vesilesiyle düzenli olarak yapılmaktadır. Bazı yaşlı zanaatkârlara göre Ba Dao, Hoi An'da uzun zamandır varlığını sürdürmektedir. Ba Dao şarkıları, yüzen teknelerin veya kayıkların hareketlerini anlatan kürekli bir şarkı söyleme tarzıdır. Sıra üç ya da dört ustadan ve her bir kürek takımının düzenine bağlı olarak 10 ila 16 kişilik kürek arkadaşlarından oluşur. Hoi An balıkçılarının manevi yaşamında önemli bir rol oynar. Bu, denizde sıkıntı çektikleri zamanlarda kendilerine yardım eden tanrı “Ngoc Lan Nam Hai ”ye duyulan pişmanlığı ve saygıyı gösteren bir etkinliktir. Ek olarak, muazzam dalgalarda barış için dua edilir, iyi bir mahsul yılı ve bol deniz ürünü temenni edilir. Bai Choi, Hoi An Halk Kültürü Müzesi'nde ve Merkez'deki bazı bölgelerde dolaşan popüler bir halk oyunudur. Bu, kırsal kesimden şehre çok sayıda oyuncunun katılmasını sağlayan benzersiz ve çekici bir halk oyunudur. Özellikle Yeni Ay Yılı'nda ve büyük festivallerde oynanır. İskambil destesi, bambu veya ahşap kartlara yapıştırılmış bir sonraki kart destesinden yapılır. Bunlar iki çeşittir: büyük bir kart, oyuncuya oynanacak üç kartlı kartlar, küçük bir kart ve dağıtıcının çekmesi ve şarkı söylemesi için kullanılan bir kart. Her kartın ifade etmek istediği sözleri vardır, çok metodik, eğlenceli ve canlı bir şekilde icra edilir. Geçmişte, iskambil salonları genellikle ortak avlular ve büyük avlular gibi halka açık yerlerde düzenlenirdi. Ve oyuncular için iki sıra kulübe ve organizatörler için bir kulübenin yanı sıra şarkı söyleyecek ve hareket edecek insanlar için de bir kulübe içerir. Son zamanlarda, bu oyun eski şehrin sokaklarında haftalık, aylık olarak organize edilmekte ve her yaştan çok sayıda oyuncunun ilgisini çekmektedir. Hoi An birçok geleneksel zanaat köyüyle ünlüdür. Ve bu müzede, Hoi An'da Ticaret, Çiftçi, Geleneksel tıp, Kim Bong marangozluğu, Çömlekçilik Nam Dieu - Thanh Ha, Terzilik gibi bu köy alanına kendinizi kaptırabilirsiniz. Özellikle geleneksel dikiş ile hızlı dikiş hizmetini deneyimleyebilir ve seyahatiniz için bir hatıra olarak benzersiz terzilik çalışmalarını geri getirebilirsiniz.
[9] Hoi An'daki yerli ve yabancı ziyaretçiler, her ay ayının 14. günü ve bazen cumartesi akşamları düzenlenen ünlü Dolunay Gecesi Festivali sırasında tipik bir Vietnam kültürel oyunu olan Bai choi ile karşılaşacaklar. Bai choi'de oyuncular bir kulenin etrafına yerleştirilmiş, üzerinde bir hieu'nun (konuşmacı) durduğu derme çatma sazdan kulübelerde (choi) otururlar. Konuşmacı oyunu yönlendirmek için şarkı sözlerini okur veya söyler. Şarkı sözlerinin çoğu, Vietnamlıların açık yürekli ve uzlaşmacı doğasını ifade eder. İnsan duygularını iletir ve son derece eğiticidir, bu da bai choi'yi diğer oyunlardan ayırır. Şarkı sözleri genellikle vatanseverliği, ebeveyn ve evlilik sevgisini ve iyi insan doğasını över ve toplumsal kötülükleri ve modası geçmiş gelenek ve alışkanlıkları eleştirir. Her bai choi, 10 tür karta atanmış farklı isimlere sahip 30 satranç taşından oluşur. Her kartın üzerine üç satranç taşının adı yazılır ve oyuncular satın almak istedikleri kart türünü seçerler. Nha cai (bankacı) kartları dağıttıktan sonra, üzerinde bir satranç taşının adı yazılı olan bir bambu çubuğu çekilerek oyun başlatılır. Daha sonra genellikle ao dai ve sarık takan konuşmacı, taşın adıyla ilgili sözlerle oyunu yönlendirir. Oyuncular taşlarından herhangi birinin adını duyarlarsa, "evet" diye bağırmalı ve taşı sarı bir bayrakla değiştirmelidirler. Üç sarı bayrağı üst üste kazanan kişi kırmızı bir bayrak alır ve kazanır. Kazanan ve sarı bayrak sahiplerine verilen ödüller genellikle den long (Hoi An'a özgü ipekle kaplı bambu çerçeveli fenerler) veya diğer bölgelerden hediyelik eşyalardır. Özel bai choi şarkısı, genellikle ilkbaharda bir araya gelen oyuncuların kartlarını bağırarak söylemeleriyle ortaya çıkmıştır. Zamanla sözleri müzikal bir tezahürata dönüşmüştür. Yıllarca bai choi'yi daha yaratıcı ve ayrıntılı hale getirdikten sonra, bağımsız bir halk şarkısı haline gelmiştir. Başlangıçta, bai choi'nin kuralları çok katıydı. Konuşmacının satranç taşının adını doğrudan söylemesine izin verilmiyordu - oyuncular tahmin etmek zorundaydı. Örneğin, taşın adı ngheo (zayıf) ise, konuşmacı durumu şarkılarında tarif ediyordu, ancak asla doğrudan "zayıf" diyemiyordu. Ancak kurallar daha fazla insanın katılıp ödül alabilmesi için gevşetildi. Bai choi'nin tam olarak ne zaman ortaya çıktığını kimse bilmiyor. Bu oyunun yaklaşık 400 yıl önce Thua Thien Hue Eyaletindeki her Bahar Festivali sırasında oynandığı söyleniyor. Daha sonra bai choi popülerliğini kaybetti ve eski Feodal başkentten sonra festival yeniden canlandırılana kadar neredeyse unutuldu. Quang Nam Eyaletindeki ve tarihi Hoi An kasabası dünya kültür mirası alanları olarak kabul edildi. Ve şimdi, Bai choi'yi korumaya ve ziyaretçilere tanıtmaya karar veren yetkilileri sayesinde, oyun herkesin görüp hayran kalması için oynanıyor.
[10] Vietnam Kültürü : Tek Boynuzlu At Dansı: Tek boynuzlu at dansı Vietnam kültürünün önemli özelliklerinden biridir. Aslan dansını her zaman Yeni Yıl Arifesi, Sonbahar Ortası gibi özel günlerde yaparlar. Eski Vietnam tarihine göre, tek boynuzlu at ilk kez MS 600 yıllarında ortaya çıkmıştır. Ejderha gibi tek boynuzlu at da mitolojik bir hayvandır ve geleneklere göre tek boynuzlu atın göründüğü her yerde insanlar barış, mutluluk ve refaha kavuşur. Tek boynuzlu at ( Ly veya Lan ) Çin-Vietnam hayal gücünün icat ettiği inanılmaz bir hayvandır. Tek boynuzlu at akla İngiliz griffinini getirir; bir antilop gövdesi, bir at ayağı ve bir bufalo kuyruğu ile temsil edilir ve erkek tek boynuzlu atın başında, ucu etten bir çıkıntı ile kaplı tek bir boynuz vardır. Tek boynuzlu at zeka ve iyiliğin sembolü olarak kabul edilir ve sadece çok özel günlerde ortaya çıkar. Günümüzde Tek Boynuzlu At veya Aslan dansı Vietnam'daki Tet festivalinde neşeli bir eğlencedir. Tek boynuzlu at güç ve refahın sembolüdür. Varlıklı aileler para ödülü koyar ve Unicorn Dans ekibini eğlence için evlerinin önünde dans etmeye ve ayrıca Yeni Yıl Günü'nde evlerine ilk çağıran olarak davet ederler. Vietnam versiyonunun iki çeşidi vardır. Kuzey Vietnam'da Aslan dansı olarak adlandırılır ve Ay Yılının 8. ayının 15. gününde, sonbahar civarında kutlanır. Güney Vietnam'da ise Tek Boynuzlu At dansı sadece Tet tatillerinde yapılır. Geleneksel tören alayı iki bölge arasında biraz farklılık gösterse de teknikler benzerdir. Kuzey Vietnam aslanı alacakaranlıkta ortaya çıkar ve ona uzun direklere asılmış farklı şekillerdeki kağıt fenerlerle bir grup genç eşlik eder. Fenerler tavşan, ejderha ve balık gibi çeşitli hayvanların şeklini alır ya da çok kanatlı yıldızlar gibi görünebilirler. Ancak zaman içerisinde günümüzde Aslan dansı da Tet sezonunda gözlemlenebilmektedir. Dansların gündüz ve akşam saatlerinde gerçekleştiği Güney Vietnam'da, Güney tek boynuzlu atının geçit töreninde fenerlerin yerini çok sayıda parlak renkli kare bayrak alır. Bu alayın başını bayrak taşıyıcıları çeker. Bayraklar genellikle, girişimin amacı olan yıllık bağışları elde etmek için dükkanları ziyaret edilen tüccarlar tarafından bağışlanır. Vietnamlılar tek boynuzlu atın zenginlik ve refahın sembolü olduğuna inanırlar ve bu nedenle tek boynuzlu at dans ekiplerine yaptıkları bağışlarda cömert davranırlar. Bayraklardan sonra tek boynuzlu at gelir. Büyük alaylarda birden fazla olabilir. Daha sonra “Dia” adı verilen efsanevi bir yaratık, ay benzeri bir yüz maskesi ve tepesinde yeşim taşını temsil eden yuvarlak bir top bulunan bir sırık taşıyan bir adam vardır. En sonda ise dansa yüksek sesle ve ritmik bir şekilde eşlik eden, genellikle bir arabaya monte edilmiş davullar ve ziller yer alır. Tek boynuzlu atı sırayla birkaç erkek idare eder. Genellikle dansın yapıldığı belirli bir yöreyle özdeşleşen çeşitli renklerde dar üniformalar giyerler. Her tek boynuzlu at grubu iyi tanımlanmış bir alanı kapsar ve birbirlerinin bölgesine izinsiz girmezler. Saygon'da tek boynuzlu at alayı Tet'in ilk günü sabahın erken saatlerinde başlar. Sistematik olarak kendi bölgesindeki her evi ve dükkanı ziyaret eder. Bir evin önünde belirir belirmez etraf çocuklarla ve izleyicilerle dolar. Önce davullar ve ziller çalarak ev sakinlerini selamlar. Tek boynuzlu at eğilir, giriş kapısından önce birkaç kez başını eğer, sonra dansa başlamadan önce aynı hareketi beş veya altı kez tekrarlamak için geri adım atar. Ev sahibi ya da dükkân sahibi daha sonra bağışlarını sunar, ancak etkinliği daha zor ve heyecanlı hale getirmek için insanlar hediyelerini birinci katın balkonundan, penceresinden ya da oltadaki yeme çok benzeyen bir direkten sarkıtırlar. Bu zorluğun üstesinden gelmek için tek boynuzlu at dansçıları güçlü ve çevik insanlardır ve iyi tırmanıcılar olmalıdırlar. Hedefe ulaşmak için tek boynuzlu at bir insan piramidi aracılığıyla asılı hediyenin yüksekliğine çıkarılmalı ya da bazen tek sütunlu bir merdiven kullanılarak hedefe ulaşılmalıdır. Bu sırada tek boynuzlu at davulun ritmiyle dans ederken aşağıdaki heyecanlı kalabalık gürültülü bir şekilde cesaretlendirici sloganlar atar. En güzel kısmı ise ödülün (genellikle para) tek boynuzlu atın ağzından kapılması ve ardından grubun yavaşça başka bir bağış için bir sonraki eve geçmesidir.
[11] Quan Cong Tapınağı, Hoi An'daki en kutsal cazibe merkezidir. Geleneksel bir dönüm noktası olan Antik Kent Hoi An - UNESCO Dünya Mirası Alanı - gizemli güzelliği ve kutsal tapınakları göz önüne alındığında manevi cazibesiyle ünlüdür. Quan Cong Tapınağı , Ong Pagoda (Quan Công Miếu veya Vietnamca Chùa Ông) olarak da bilinir, 1653'te Hoi An'daki Çinli göçmenler tarafından kurulmuştur. Tapınak, Vietnamca'da Quan Van Truong (Quan Vu) olarak bilinen saygın bir Çinli askeri general olan Quan Cong'a (全琮 - Guan Yu) adanmış bir ibadethanedir. Quan Cong, antik Çin'de Üç Krallık döneminde yetenekli bir askeri general ve ömrü savaşlara adanmış bir dövüş ustası olarak hizmet verdiğinden, bir Savaş Tanrısı (Vietnamca'da Quan Thanh De Quan) olarak onurlandırılır. Quan Cong, Doğu Asya'da tapınılan bir kişidir. Sadakat, cesaret, dürüstlük ve adaletin bir sembolüdür. Efsaneye göre, Çinli tüccarlar, tanrının huzurunda dolandırıcılık yapmaya cesaret edemeyen kimse olduğu için kredi sözleşmeleri imzalamak için Quan Cong Tapınağı'na gelirlerdi. Hoi An'daki diğer antik yerlerden farklı olarak Quan Cong Tapınağı, klasik Konfüçyüs mimarisinin özelliklerini yansıtan olağanüstü bir dış cepheye sahiptir. Tapınağın yapısı, dört bölümden oluşan ülke anlamına gelen Han karakteri "国"- "Quoc"u sembolize eder. Ön salonu, sağ ve sol sıra evleri ve ana tapınağı içerir. Bu binalar borulu emaye kiremitlerle kaplıdır ve üst kenarları ejderhalar ve tek boynuzlu atlar gibi kutsal hayvanların heykelleriyle kavislidir. Ön kapıda , mavi bulutlar ve yeşil ejderhanın renkli elle çizilmiş kaligrafisi Guan Yu'nun sembolik karakterini temsil ediyor. Ana tapınak en kutsal atmosferi sağlar. Merkezi sunakta, ejderha işlemeli bir giysi giyen, yoğun bir ifadeye ve ciddi gözlere sahip, 3 metrelik ayrıntılı bir Quan Cong heykeli bulunur. Quan Cong'un sol ve sağ taraflarında, sadık koruyucusu General Chau Xuong'un (Guan Xing) ve idari mandarini Quan Binh'in (Guan Ping) iki heykeli vardır. Tapınağın her iki tarafında, General Quan Cong'a şiddetli savaşları boyunca eşlik eden Beyaz At ve Kızıl Tavşan adında iki tapınılan at vardır. Tapınağın karmaşık desenlerini incelerken ziyaretçilerin antik Çin mimarlarının usta işçiliğinden etkilenmeleri muhtemeldir. Quan Cong Tapınağı, özel bir tasarıma sahip olmasının yanı sıra, onurlandırılmış törenler, Han karakterlerinin yazılı olduğu 30 yatay lake tahta, Nguyen Nghiem'in (ünlü bir Vietnam şairi olan Nguyen Du'nun babası) bir masalı ve Uong Si Cu ve Nguyen Lenh Tan'ın iki tablosu gibi çeşitli değerli tarihi eserlere ev sahipliği yapıyor
[12] Phuoc Kien Toplantı Salonu (Fujian- Fukien Toplantı Salonu ) 16. yy inşa edilmiştir. Göz alıcı kırmızı renkler ve sofistike desenlerle süslenmiş görkemli mimarisiyle Toplantı Salonu, eski şehrin mimarisini zenginleştirmektedir. 1697'de Hoi An’da Thien Hau Thanh Mau'nun (okyanus dalgalarını yenen tüccarları kutsayan Tanrıça) heykeline tapınan küçük bir tapınak olarak kuruldu. Fujian halkının, yani o dönemde en erken Hoi An'da bulunan vatandaşların buluşma yeri haline geldi. Tam Quan kapısı tamamen porselenle kaplanmış ve kavisli ying-yang kiremit çatıyla kaplanmıştır. Kapının "sol erkek, sağ kadın" tarzında 3 girişi olup, başka bir anlamı da "Cennet, Yer, İnsan"dır. Eski inanışlara göre kötü enerjinin içeriye girmesini önlemek için büyük bayramlar, cenazeler, düğünler dışında orta kapı nadiren açılır. Toplantı Salonuna girmek için Tam Quan kapısına adım attığınız anda ziyaretçiler, gölgeli yeşil ağaçların yanında, ejderha şeklinde ayrıntılı bir çeşmenin bulunduğu, önlerine yayılmış geniş bir bahçe görecekler. Manzaranın tadını çıkarmak için ziyaretçilerin yavaş yavaş şu sırayla yürümeleri gerekiyor: kapı - avlu - göl - süs ağaçları - doğu-batı yönünde iki sıra ev - ana salon - arka bahçe ve arka salon. Ana salonun içinde Kraliçe Ana Tanrıça, Avalokiteśvara Bodhisattva, Zenginlik Tanrısı, 12 ebe ve 3 Doğum Tanrıçası'na tapınmalar bulunmaktadır. Arka odanın içinde yerel halk ve ziyaretçiler, aileleri ve akrabaları için sağlık ve servet için dua etmek üzere büyük tütsü çelenkleri yaktıkları yerdir. Bu tütsü halkasının özelliği 30 günden fazla yanabilmesidir. Söndürülmesi durumunda Toplantı Salonundaki organizatörler onu yeniden yakacaktır. Ayrıca Phuc Kien Toplantı Salonu'nda birçok ibadet heykeli, bronz çanlar, bronz davullar, tütsüler, ayrıntılı yatay paneller ve diğer birçok değerli eser sergileniyor. Birçok kişi Toplantı Salonunun "bir dilek için dua eden" kutsal bir yer olduğuna inanır, bu nedenle Hoi An halkı ve her yerden gelen ziyaretçiler bereket için dua etmek için buraya gelirler. Bu nedenle, Phuc Kien Toplantı Salonu en çok dolunay günlerinde ve Nguyen Tieu günü (ay takvimine göre 15 Ocak), Luc Tanh günü (ay takvimine göre 16 Şubat) ve Ba Thien Hau günü gibi Tet tatillerinde kalabalık olur. (Ay takvimine göre 23 Mart). Özellikle 2. kameri ayın 2. gününde Hoi An'daki Çinliler, kağıt para, altın ve gümüş, şarap, tam sümüklüböcek (haşlanmış yumurta, yengeç ve haşlanmış domuz eti) gibi pek çok adakla Zenginlik Tanrısı'na ibadet etmek için bir tören düzenliyorlar. )...
[13] Phan Chau Trinh (1872 - 1926 ) Vietnam tarihinin modern zamanlarında yaşamış bir şair, yazar ve politik aktivisttir .
[14] Çin'den Hoi An'a göç çoğunlukla deniz yoluylaydı, bu nedenle Çinliler Hoi An'a ulaşmak için zor ve tehlikeli günlerde denizi geçmek zorunda kaldılar. Ancak o dönemde Hoi An, Champa krallığının kontrolü altında bir ticaret limanı ve Vietnamlılar için bir yerleşim alanıydı, her yıl sürekli yağmur, rüzgar ve sellerin yaşandığı vahşi bir araziydi. Bu nedenle, her zaman korku ve güvensizlik içindeydiler, bu yüzden denizin ötesindeki yeni, güvenli topraklara yaptıkları yolculukta onlara tüm kalbiyle yardım eden ve onları koruyan tanrı Thien Hau Thanh Mau’ yu düşündüler. Çinliler onun büyük erdemini hissettiler ve denizi güvenli bir şekilde geçmelerine yardım eden tanrıya tapınmak için tapınaklar ve türbeler inşa ettiler. Hoi An'daki Çin halkının Thien Hau'ya ibadeti Phuc Kien ve Ngu Bang Toplantı Salonlarında ve ayrıca bazı Çinli ailelerin özel evlerinde sürdürülmüş. Toplantı Salonunda ibadet alanı yaldızlı lake paneller ve incelikle oyulmuş desenlerle muhteşem bir şekilde dekore edilmiş, içine Thien Hau Thanh Mau heykeli yerleştirilmiş. Heykeli, dolgun ve nazik yüzlü, altın rengi bir elbise giyen, brokar işlemeli, başına altın bir başlık takan, elinde bir rulo tutan ve oturan bir kadının görünümünde gösteriyor. Her iki yanında da astları "Thien Ly Nhan" ve "Thuan Phong Nhi"nin heykelleri var ve bu heykeller onun binlerce kilometre öteyi görmesine ve binlerce kilometre uzaktan yardım çağrılarını duymasına ve anında yanıt vermesine yardımcı oluyor. Çinliler ayın çoğu gününde ayinlere gidiyor. Ancak Anneler Günü (ay takvimine göre 23 Mart) büyük bir festival olarak kabul ediliyor. Bu günde, Loncanın içindeki ve dışındaki insanlar çok sayıda dua etmek için adaklar ve tütsüler getiriyorlar. Bu onların birbirleriyle tanışmaları, geçmiş olayları gözden geçirmeleri ve aynı zamanda gençlere memleketlerinin kökenini hatırlatmaları, loncanın faaliyetlerinin yönünü birlikte tartışmaları ve zor durumda olanlara yardım etmeleri için bir fırsat olarak görülüyor. 3. kameri ayın 22. günü öğleden sonra, Meclis Salonunun arazisinde Çinliler, içeriden dışarıya birçok desen ve parlak renklerle günün fenerlerini ve bayraklarını süslüyor. En önemlisi onu yıkama ve ona yeni kıyafetler ve takılar sunma törenidir. Yıkanma töreni sırasında insanlar yeni, yumuşak, temiz bir havluyu suya batırıp heykelin gövdesindeki tozu silmek için kullanıyorlar. Daha sonra halkın getirdiği kıyafetler arasından seçilen en güzel yeni kıyafetleri ona giydiriyorlar. Üçüncü ayın 23. gününde insanlar Çin geleneklerine bağlı geleneksel ritüellere göre ana töreni düzenlerler. Phuoc Kien ve Hoa Nam eyaletlerinden gelen, Phuoc Kien'in tavada kızartılmış eriştesi, Phuoc Kien mantısı, Duong Chau pirinci, sekiz hazineli buharda pişmiş ördek, patates gibi bazı yiyecekler ona sunulmak üzere sergileniyor. Ayrıca balık, domuz paçası, tavuk, ördek, yengeç pişirilir ve kavrulmuş domuz eti eşlik ediyor. Tören sırasında tüm katılımcılar hazır bulunur, ardından kutlamayı yapan kişi ve rahip yerlerini alır. Bu sırada gonglar ve davullar çalınır, insanlar tütsü, şarap, kızarmış domuz eti ikram eder ve ardından sunağa giderek 3 kez eğilip cenaze duasını okurlar. İnsanlar methiyeyi okuduktan sonra adak kağıtlarını yakarlar ve ardından Thien Hau Thanh Mau türbesine dönerek üç kez eğilerek tören tamamlanır. Törenin ardından Festival yapılır, Toplantı Salonu'nda misafirler için bir resepsiyon düzenlenir ve sanat festivalleri, fener satışı ve aslan ejderha danslarının yapılması gibi diğer etkinlikler de yapılır. Thien Hau töreni Hoi An'daki sadece Çinli ve Vietnamlı toplulukları çekmekle kalmıyor, aynı zamanda komşu bölgelerden çok sayıda insanın yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Geçmişte, Hoi An'da, sokaklarda hareketli müzik eşliğinde Kutsal Anne'nin tahtırevanının geçtiği bir geçit töreni de vardı. Bu, Çinlilerin kendilerine ve ailelerine iyi şanslar getirmesi için dua etme ve hayranlık duyma fırsatıydı.
[15] Tran Ailesi Şapeli Hoi An, Quang Nam'ın Tarihi: 200 yıldan daha uzun bir süre önce, Tran klanının atası olan İmparator Gia Long döneminde, Tran Tu Nhac kültürel bir mandarindi. İmparator onu 1802 yılında Çin'e elçi olarak gönderdi. Bay Tran Tu Nhac, elçiliğe gitmeden önce Tran klanına ait bir şapel inşa etti. Gelecek nesillerin ibadet etmek ve atalarının köklerini hatırlamak için bir araya gelebilecekleri bir yere sahip olmalarını istiyordu. 1.500 m2'lik bir alana sahip olan Tran aile şapeli, yoğun Hoi An eski kentinin kalbinde sessizce yer almaktadır. Dolayısıyla şapel, cesur bir nostalji ile dış dünyadan tamamen ayrıdır. Tran aile şapeli, 200 yılı aşkın bir geçmişe sahip olmasına rağmen üç kültürü birleştiren mimari tarzını korumaktadır. Yani geleneksel Vietnam ev tarzı - benzersiz Çin mimarisi - Japon feng shui. Dolayısıyla, Hoi An'daki Tran aile şapelinin geleneksel önemi bu uyumlu kombinasyon sayesinde artmıştır. Ayrıca Tran Aile Şapeli, Hoi An'daki atalara tapınma yerinin tipik bir binasıdır. İki kanadı ve üç ana yatay bölümü ile Vietnam bahçe evi gibi inşa edilmiştir. Ayrıca, üst kirişlerin ve dik çubukların ahşap iskeleti sanatsal olarak özenle oyulmuştur. Tüm mobilyaların, paralel cümlelerin, sunakların iyi korunduğu söylenebilir, şapelin arkasında bir aile müzesi vardır. Tran Aile Şapeli'nin en önemli özelliklerinden biri eşsiz mimarisidir. Şapelde karmaşık oymalar, güzel freskler ve geleneksel Vietnam tarzını yansıtan benzersiz tasarımlar vardır. En önemlisi, Tran Family Chapel Hoi An aşağıdaki gibi iki ayrı bölüme ayrılmıştır: İlk bölüm ortada yer alan ibadet alanıdır. İlk olarak, sunak geniş ve havadar bir alan yaratmak için yüksek bir çatı ile ciddi bir şekilde dekore edilmiştir. İkinci olarak, ataların sunağı Tran ailesinin atasına ibadet edilen yerdir ve Tran ailesini alenen doğuran kişiyi anar. Dahası, bu ana tapınağın mimarisinde 3 kapı bulunmaktadır. Ortadaki kapı kabilenin büyükleri için olan en büyük kapıdır. Her iki yandaki diğer iki kapı ise kabilenin geri kalan erkek ve kadın torunları içindir. Bu nedenle, bu ana ibadet alanı sadece Tet, festivaller ve aile yıldönümlerinde açılır. Daha sonra, Tran aile evinin ek binası, klan başkanının ve Tran ailesinin üyelerinin ikametgahıdır. Tran aile şapelinin arka tarafında 20 m2'lik geniş ve havadar bir arka bahçe bulunmaktadır. Ayrıca, aile şapeli kadar eski bir yıldız meyve ağacı, tüm yıl boyunca tatlı meyve veren büyük bir yıldız ağacı vardır. Tran aile şapelinin benzersiz özelliği, hassas ve canlı düzeninden ve feng shui düzenlemelerine sıkı sıkıya bağlı kalmasından kaynaklanmaktadır. İçeriye adım atan ziyaretçiler, oturma odası ile ibadet yeri arasında, herkese başlarını eğmelerini hatırlatan bir eşikten geçeceklerdir. Sergilenen objelerden masa, sandalye, sunak ve eşyalara kadar evdeki her nesne bir sanat eseri gibi özenle ve titizlikle oyulmuştur. Tran aile şapelinde, sunağın arkasında İmparator Minh Mang ve İmparator Tu Duc dönemine ait antik eserlerin sergilendiği bir yer bulunmaktadır. Ayrıca, şecere, diyaframlar, beyitler gibi birçok eski eser bulunmaktadır. Bunların arasında cam dolaplarda muhafaza edilen, kendi anlamları olan pek çok nadir ve değerli eser de bulunmaktadır. Tran Aile Şapeli aynı zamanda geleneksel Vietnam değerleri ve gelenekleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için mükemmel bir yerdir. Böylece şapel, Vietnam kültüründe aile, topluluk ve maneviyatın önemini yansıtmaktadır. Her yıl Tet, geleneksel festivaller ve ataların vefat yıldönümleri vesilesiyle tüm klan torunları, atalarına minnettarlıklarını göstermek için tütsü yakmak üzere bir araya gelir. Bu aynı zamanda Tran Ailesi'nin birbirine bağlı üyeleri arasındaki bağı güçlendirmek için de bir fırsattır.
[16] The Marble Mountains : Mermer Dağları ( Vietnamca : Ngũ Hành Sơn , " beş element dağları") Vietnam'ın Da Nang şehrinin güneyindeki Ngũ Hành Sơn Bölgesi'nde bulunan beş mermer ve kireçtaşı tepesinden oluşan bir kümedir . Beş dağ, beş elementin adını almıştır: Kim (metal), Thủy (su), Mộc (odun), Hỏa (ateş) ve Thổ (toprak). Tüm dağlarda mağara girişleri ve çok sayıda tünel vardır ve Thủy Dağı'nın zirvesine tırmanmak mümkündür. Dağlarda ayrıca birkaç Budist tapınağı da bulunabilir ve burayı bir turizm merkezi haline getirir. Bölge taş heykel yapımı ve taş kesme zanaatlarıyla bilinir. Yakın zamanda dağlardan doğrudan kaya çıkarılması yasaklandı. Malzemeler artık Quảng Nam Eyaletindeki taş ocaklarından taşınıyor.
[17] Trần Thị Lý (1933-1992) , Saygon'da hapsedilen ve işkence gören Vietnamlı bir komünist parti üyesiydi. Trần Cao Vân'ın torunudur. Lý, 1956'dan beri Điện Bàn'da Vietnam Halk Ordusu için irtibat subayı olarak çalıştı ancak aynı yıl, işe giderken Güney Vietnamlılar tarafından tutuklandı. 2 yıl boyunca işkence gördükten ve esir alanlar tarafından ölüme terk edildikten sonra, Hanoi'deki Vietnam-Sovyet Dostluk Hastanesi'ne götürüldü. Sadece 26 kg ağırlığındaydı, vücudunda 42 yara vardı, meme uçları kesilmişti ve cinsel organları kanıyordu. 1992'de Halk Silahlı Kuvvetleri Kahramanı madalyasıyla ödüllendirildi ve kısa bir süre sonra öldü. Geride evlat edindiği kızı Thùy Linh ve kocası Tuấn'ı bıraktı.
[18] Nguyễn Văn Trỗi (1947-1964), Vietnamlı bir elektrik işçisi ve Viet Cong şehir gerillasıydı. 1963 yılı mayıs ayında Güney Vietnam'ı ziyaret eden Amerikan savunma bakanı Robert McNamara ve büyükelçi Henry Cabot Lodge'a suikast düzenlemeye çalışırken, Güney Vietnamlılar tarafından yakalanmasının ardından tanındı. Troi idam mangası tarafından vurularak idam edildi. Nguyen Van Troi, herkesin önünde idam edilerek öldürülen ilk Viet Cong üyesi oldu. İdamı kameraya alındı.
[19] Ejderha Köprüsü (Vietnamca: Cầu Rồng) Da Nang, Vietnam'da Hàn Nehri üzerinde yer alan bir köprüdür. Köprünün inşasına 19 Temmuz 2009 tarihinde (yakındaki Thuận Phước Köprüsü'nün açılışıyla aynı gün) Vietnam eski başbakanı Nguyen Tan Dung ve birçok üst düzey hükümet yetkilisinin katıldığı temel atma töreniyle başlanmıştır. Dragon Köprüsü 666 m uzunluğunda, 37,5 m genişliğinde ve altı şeritli bir trafiğe sahiptir. Yaklaşık 1,5 trilyon dong (88 milyon ABD$) maliyetle 29 Mart 2013 tarihinde trafiğe açılmıştır. Köprü, Louis Berger Group ile ABD merkezli Ammann & Whitney Consulting Engineers tarafından tasarlanmıştır. İnşaat, 5 No.lu İnşaat Mühendisliği Şirketi'nin bir iştiraki olan 508 No.lu Şirket ve 75 No.lu Köprü Şirketi tarafından üstlenilmiştir. Ana açıklık 26 Ekim 2012 tarihinde tamamlanmıştır. Köprü, Vietnam Savaşı sırasında Da Nang Şehri'nin Kuzey Vietnam güçleri tarafından ele geçirilmesinin 38. yıldönümü olan 29 Mart 2013 tarihinde trafiğe açılmıştır. Bu modern köprü Han Nehrini Le Dinh Duong/Bach Dang trafik çemberinden geçerek Da Nang Uluslararası Havaalanından Da Nang şehrindeki diğer ana yollara en kısa karayolu bağlantısını ve şehrin doğu ucundaki My Khe Plajı ve Non Nuoc Plajına daha doğrudan bir rota sağlamaktadır. Köprü, her Cumartesi ve Pazar gecesi saat 21:00'de ateş ve su püskürtecek bir ejderha şeklinde tasarlanmış ve inşa edilmiştir.
[20] Norodom Sihamoni (d. 14 Mayıs 1953), Kamboçya Kralı. Norodom Sihanouk ve Norodom Monineath Sihanouk'un en büyük oğludur. Daha önce UNESCO nezdinde Kamboçya Büyükelçisi. Babası Norodom Sihanouk'un 2004 yılında kendi isteği ile tahttan çekildikten sonra kral olması için dokuz kişilik bir taht kurulu tarafından seçildi. Sihamoni Taht'a geçmeden önce Avrupa'da bir kültür elçisi olarak ve bir klasik dans eğitmeni olarak yaptığı çalışmalarla tanınıyordu.
[21] Norodom Sihanuk (1922-2012), 1941-1955 ve 1993-2004 yılları arasında iki defa Kamboçya Kralı olarak tahtta kalmıştır. 7 Ekim 2004 yılında tahtı kendi isteğiyle oğlu Norodom Sihamoni'ye devretmiştir. Tahta ilk çıkışından itibaren ‘Baba-Kral’ olarak bilinmekteydi. Uzun kariyeri boyunca Kamboçya'yı çeşitli unvanlar ile yönetti, Kamboçya'nın hem Kralı hem de Başbakanı olarak görev yaptı. Sihanuk'un yaşamı boyunca Kamboçya, Fransız sömürge yönetimi (1953'e kadar), bağımsız krallık (1953–1970), cumhuriyet (1970–1975), Kızıl Kmer rejimi (1975–1979), komünist bir rejim (1979–1989), bir eyalet (1989–1993) ve yine krallık (1993'ten beri) rejimlerini yaşamıştı.
[22] Norodom Monineath Sihanouk : Kamboçya'nın Kraliçe Annesidir . 1993'ten 2004'e kadar Kral Norodom Sihanouk'un eşi olarak Kamboçya Kraliçesiydi . Kendisi, 1955 yılında "ikinci eş" olarak evlendiği Kral-Baba Norodom Sihanouk'un dul eşidir.
留言