VİETNAM-KAMBOÇYA-LAOS - 14

Seyahatin 14. Günü   14.12.2023  Perşembe  VİETNAM –  HA LONG KÖRFEZİ – HANOİ

Bu sabah sadece isteyenleri yakındaki bir mağara sistemine götürmek için küçük bir tekne kaldırdılar. Çok uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra önce bir iskeleye indik sonrasında bizi bekleyen küçük otobüslerle adanın içlerine doğru hareket ettik. Yol boyunca gemiden bir hanım rehber hem bölgeyi hem de mağaraları tanıttı.

Yaklaşık 20 dakika sonra Trung Trang Mağarasının olduğu bölgeye geldik. Burası Cat Ba adasının hemen hemen ortası konumunda. Trung Trang Mağarası'nın 541-252 milyon yıl önce Paleozoik çağ'da oluştuğuna inanılmakta. Ancak oldukça yakın bir tarihte, 1938 yılında Hồ Đức Hùng adlı yerel bir kişi tarafından keşfedilmiş.

Otobüsten sonra orman içinde yürüdük, mağara girişine yükselmek için epey merdiven çıktık.  Mağaranın ağzında da merdiven ve sıra vardı. Mağarayı gezmek için aynı anda gelindiği için kalabalık oluşmuştu. Girişte şöyle bir tabela vardı:

************

TRUNG TRANG GROTTO'YA HOŞ GELDİNİZ

JEOLOJİ VE JEOMORFOLOJİ: Catba Takımadaları'nın jeomorfolojisindeki en çarpıcı özellik, daha önce karada gelişen ancak deniz tarafından istila edilen ve şu anda değişmeye devam eden tam gelişmiş karstik manzaradır. Cat Ba, deniz tarafından istila edilen karstik manzaranın dünyadaki en tipik örneklerinden biridir.

MAĞARALAR VE GROTTOS OLUŞUMU: Cat Ba'daki kireçtaşı mağaralarının oluşumu 11.000 ila 700.000 yıl sürmüştür. Bu mağaralar, çatlaklara sızan suyun kireçtaşını yavaşça aşındırması sonucu oluşmuştur.

TURISTIK CAZIBE MERKEZI: Trung Trang mağarası Cat Ba'daki 150'den fazla mağaranın temsilcisidir. Milyonlarca denizaşırı ve yerli ziyaretçinin uğrak yeridir.

KARANLIKTA BIR EKOSISTEM: Mağaralar yarasalar, kuşlar, böcekler, sürüngenler gibi birçok canlıya ev sahipliği yapan tipik yaşam alanlarıdır.

KÜLTÜREL VE TARİHİ DEĞER: Mağaralar sadece fosillerin doğduğu yerler değildir. İlkel insana ait taş aletlerin yanı sıra tarihi kalıntılar da bulunmaktadır.

****************

Mağaranın içi rahat yürünebilir düzeyde ancak üsten veya yandan daralan yerler var. Mağara  milyonlarca yıllık sarkıt ve dikitleriyle ünlü ve ziyaretçilerin oluşumları tam olarak görebilmeleri için yol boyunca kurulan yapay aydınlatma ile aydınlatılmakta.

Mağaranın içinden geçen yol yaklaşık 300 m. uzunluğunda ve dağın derinliklerindeki üç ana odadan oluşmakta. Yerel olarak Yarasa Mağarası olarak da bilinen Trung Trang Mağarası, karanlık ve nemli mağara koşullarında çeşitli yarasa türleri de dahil olmak üzere mağarada yaşayan çeşitli ekosisteme ev sahipliği yapmakta.

Ayrıca burayla ilgili efsane ise şöyle:  Yerel efsane, Vietnam'ın Çin'in Han Hanedanlığı'nın zalim ve baskıcı yönetimi altında olduğu I. yüzyılda babalarının intikamını almaya yemin eden Trung Trac ve Trung Nhi adlı iki cesur ve asil kız kardeşin hikayesini anlatır. Babaları Han hükümdarları tarafından idam edilmişti. Bunun üzerine kız kardeşler bölgedeki tüm genç erkekleri toplayarak Han Hanedanlığı'na karşı bir ayaklanma ve isyan başlattılar. Kız kardeşlerin ülkelerini baskıdan kurtarmak için verdikleri mücadeledeki liderlikleri ve cesaretleri pek çok kişiye davalarına katılmaları için ilham verdi ve kısa sürede bölge genelinde destek kazandılar. Trung Trang Mağarası'nın, kız kardeşlerin ve milislerinin sığındığı ve isyan planlarını yaptıkları yer olduğuna inanılıyor. En ünlü zaferleri, çok daha büyük bir Çin ordusunu yendikleri Dong Ma Vi Savaşı'nda geldi. İlk başarılarına rağmen, sonunda saflarındaki bir hain tarafından ihanete uğradılar ve ezici güçlüklerle karşılaşan kız kardeşler teslim olmak yerine Hat Nehri'nde boğularak birlikte ölmeyi tercih ettiler. Ancak efsaneye göre ruhları hala Trung Trang Mağarası'nda yaşamaktadır ve Trung Kardeşlerin hikayesi Vietnam kültürü ve tarihine derinlemesine işlemiştir. Bugün hala vatanseverlik, cesaret ve direniş sembolleri olarak kutlanmaktadırlar.

Mağaranın içindeki patika betonlanmış ancak çömelerek geçmen gereken yerler var. Birde aynı anda içeri girince oluşan kalabalıktan ve sıra beklemekten bir kenara çekilip kurtulamıyorsun. Kapalı yer fobisi olanlar için hiç iyi değil. Grupları gezdiren rehberler mağaradaki bazı oluşumları hayvanlara ve canavarlara benzetiyorlar. Ama ben pek benzetemedim. Tavanlar yarasa dolu. Havanın basık olması ve nem nefes almayı zorlaştırıyor. Sonunda geniş bir ağzı olan başka bir mağaradan dışarı çıktık.

Bahçede beklerken rehber çevredeki antik Kim Giao ağaçlarını anlattı. Kim Giao yani altın iğne ağacı, sadece güzel olmakla kalmayıp aynı zamanda şans ve sağlık için birçok anlama sahip olan nadir bir bitki imiş. Bende yerden bir yaprak alıp yeni seyahatlerim için şans olması için çantama koydum.

Yine otobüs ve küçük tekne ile geri dönüp ana gemiye ulaştık. Eşyalarımızı toplayıp valizlerimizi alarak geldiğimiz limana yine küçük teknelerle geri döndük. Hava biraz daha güneşli olduğu için çevrenin güzelliği daha fazla ortaya çıktı. İskeleden bizi bekleyen otobüsümüze binip yine hayalet binaların arasından Hanoi’ye doğru yola çıktık.

Yol üzerinde klasik alışveriş yerlerinde durduk. Bunlardan biri Legend Pearl isimli kuyumcu idi. Burada Halong körfezindeki inci çiftliklerinden elde edilen incilerden yapılan muhtelif mücevherat satılıyordu. Yine incinin nasıl üretildiği ve çıkarıldığı anlatıldı ve canlı olarak gösterildi. Buradaki inci çeşitleri üç çeşit istiridye’den elde ediliyormuş: Akoya (Pinctada Martensii), South Sea (Pinctada Maxima)  ve Tahiti (Pinctada Margaritifera).

Tekrar yola çıkarak Hanoi yakınlarında başka bir alışveriş yerine gittik. Buranın ismi Tan Dai Viet Limited idi. Burada da bildiğimiz merserize yünlerden yapılan tabloları ve bahçedeki muhtelif ebatlardaki taş heykelleri gördük. Ayrıca buradan kurutulmuş meyve, reçel, kuruyemiş, şekerleme, kurabiye gibi muhtelif yiyecek, Vietnam çayı ve kahvesi ve tabii ki hediyelik bir sürü eşya alma şansı vardı.

Sonra İstanbul’a dönüş uçağı için vakit geçirmek üzere bizi bir alışveriş merkezine götürdüler. İsmi Aeon Mall Ha Dong idi. Burada da biraz dolaştım. Vakumlu kutularda karışık kuruyemiş aldım. 412.000 Dong ödedim. Ayrıca bir sandviç yedim ve kola içtim. 30.000 Dong ödedim.

22:30 İstanbul uçuşu için Noi Bai Uluslararası Havaalanına gittik. Ertesi gün sabah 05:30’da İstanbul’da olduk.