VİETNAM-KAMBOÇYA-LAOS - 9
- ÖMER SUHA TOPALAK

- 28 Nis
- 28 dakikada okunur

Seyahatin 9. Günü 09.12.2023 Cumartesi LAOS - LUANG PRABANG
Laos hakkında çok kısa genel bilgileri vereyim. Başkenti Vientiane olan denize kıyısı olmayan bir Güneydoğu Asya ülkesi. Türkiye’ye göre 3,3 daha küçük bir ülke, yüzölçümü: 236.800 Km2 . Laos, batıda Tayland ve Myanmar, doğuda Vietnam, kuzeyde Çin, güneyde Kamboçya tarafından çevrelenmiş. 2019 yılı itibarıyla nüfusu yaklaşık olarak 7.123.205 kişiden oluşmakta. Bayrağın renkleri mavi, beyaz ve kırmızı renklerinden oluşuyor. Kırmızı renk, hem 30 yıl süren bağımsızlık mücadelesini hem de ülke yönetiminin otoritesini, beyaz barış ve adaleti, mavi ise ülkedeki birlik beraberliği temsil ediyormuş. Bayrağın orta kısmında yer alan beyaz çember aynı zamanda sosyalizmin sembolü imiş. Biz orada iken kurlar 1 Laos Kipi 0,0014 TL ve 0,000046 Usd idi.
Sabah Luang Prabang View Hotel küçük birer ev şeklinde odalardan oluştuğu ve çok geniş bir alana yayıldığı için odalarımızdan golf araçları ile alındık, kahvaltı sonrası küçük minibüslerle otelden ayrıldık. Hava bulutlu ve nemli iyi yanı çok sıcak değil. Şehir basit iki katlı evlerden oluşuyor. Ordu komutanı ve son olarak da Başkan olarak bugünkü Cumhuriyet'e öncülük eden modern Laos'un yaratıcısı Kaysone Phomvihane’nin [1] anıtı önünden sonra ortasında saçlarını yıkayan bir kadın figürü olan Çeşme meydanı’n dan ve KM Hotel önünden geçtik. Luang Prabang kütüphanesi önünde indik. Rehber Ulusal müze ve eski kraliyet sarayına girişte sorun olmasın, vestiyer işi ile uğraşmayalım diye sadece cep telefonlarını alıp çanta ve kamerayı araçta bıraktırdı. Bende sadece fotoğraf çekebildim.
Kraliyet Sarayı ve Ulusal müzeye girmeden hemen yakınındaki Wat May Souvannapoumaram [2] isimli bir Budist tapınağı çevresinde kurulan yerel sabah pazarını tapınağa girmeden gezmeye başladık. Satılanları anlamak kolay değil bize yabancı bir sürü ürün var. Anladıklarım kırmızı küçük biberler, bambu yaprağına sarılmış ve naylon torbalara konmuş ürünler, küçük domates, kurutulmuş tütsülenmiş balık ve etler, domuz başı çiçeği, salatalığa benzeyen muzlar, Jumbo karides, kurutulmuş lotus kökü, peksimet tarzı ekmekler, bitki kökleri, yolunmuş tavuk, turuncu Gerbera çiçeği, haşlanmış ve parçalanmış kemikli domuz etleri, Jak Meyvesi (Jackfruit), bütün Sazan, Yayın ve Levrek Balığı, kesilmiş yılan, Palyaço Bıçak Balığı, Kırmızı Pacu Balığı, Kırmızı Kuyruklu Kedi balığı, kurutulmuş kalamar idi.
Yolun yarısında Luang Prabang Residence (The Boutique Villa) isimli lüks bir otel vardı. Bir anlamda Wat May manastırının çevresini dolanmış ve onu ve bahçesindeki tapınakları kısa duvarların arkasından görmüş olduk.
Tapınağın hemen yanındaki Kraliyet Sarayı olarak kullanılan Ulusal Müze'ye [3] yürüyerek ulaştık. Müze içinde fotoğraf çekilmesine ve çantalara izin verilmemekte, bu nedenle çantalarınızı girişin yakınında bulunan kilitli dolaplara bırakmanız gerekmekte ve ana müze binasına girmeden önce ayakkabılar çıkarılıyor. Ayrıca kısa şortlu veya etekli kadınların girmeden önce uzun bir Lao eteği giymeleri gerekmekte. Girişte hemen sağ tarafta Haw Phra Bang isimli bir tapınak binası duruyor. İlk merdivenlerin iki yanında korkunç yüzlü yılan şeklinde bir ejderha ikinci basamakların iki yanında ise yedi başlı ejderhalar duruyor. Tapınak tarihi öneme sahip olmasa da, Laos'un en önemli tarihi eserlerinden olan Pha Bang'ı (Pra Bang) [4] barındırmak için inşa edilmiş. Pha Bang, altın yapraklarla kaplı ve antik olduğuna inanılan ayakta duran bronz bir Buda heykeli. 14. yüzyılda Laos'a gelmiş ve adını heykelden alan başkent Luang Prabang'da saklanmış.

Karşısında Laos’un taç giymiş son kralı King Sisavang Vong’un [5] şalvarlı, ayağında çarıklı büyük bir heykeli var. Aynı heykel Vientiane'deki Vat Si Muang'ın önünde de bulunmakta imiş ve her iki heykel de 1960'lı yıllarda Sovyetler Birliği tarafından hediye edilmiş. Sisavang Vong "playboy kral" olarak tanınıyor. 10 karısı ve 50 çocuğu varmış ve bunlardan 14'ü Mekong Nehri'nde bir tekne kazasında ölmüş.
Sonra ana müze binasına ayakkabılarımızı çıkarıp girdik. Fotoğraf ve video yasak. Sarayın mimarisi geleneksel Lao motifleri ve Fransız Beaux-Arts stillerinin bir karışımına sahip. Girişin üzerinde, Lao monarşisinin sembolü olan kutsal beyaz şemsiye tarafından korunan üç başlı bir fil bulunmakta. Girişe çıkan basamaklar İtalyan mermerinden yapılmış. Büyük giriş salonunda kraliyete ait dini objeler sergilenmekte. Girişin sağında, Luang Phrabang ve daha sonra Lao hükümdarlarının büstlerinin yanı sıra yerel zanaatkâr Thit Tanh tarafından hazırlanmış iki büyük yaldızlı ve lake Ramayana paravanının sergilendiği kralın kabul odası yer almakta. Duvarlar, 1930 yılında Fransız sanatçı Alix de Fauntereau tarafından boyanmış, geleneksel Lao yaşam tarzından sahneleri tasvir eden duvar resimleriyle kaplı. Soldan bir sonraki oda bir zamanlar kraliçenin kabul odası. Duvarlarda 1967 yılında Rus sanatçı Ilya Glazunov tarafından çizilen Kral Savang Vatthana, Kraliçe Khamphoui ve Veliaht Prens Vong Savang'ın büyük kraliyet portreleri asılı.
Dışarı çıkıp 1950 – 1970 senelerine ait eski kraliyet Amerikan arabalarının olduğu arka binayı gördük. Bu binaların önünde eski kullanılmayan Shell markalı iki adet benzin pompası vardı. Çevre uzun kökleri ile banyan ağaçları ile çevrili. Müzenin arkasına çıkıp oradan tekrar araçlara bindik.
Buradan yol üzerinde önce altın yaldız boyamasıyla 1718 yılında Kral Kitsarath tarafından Mekong nehrinden 100.000 taş kullanılarak inşa edilmiş ve tam anlamıyla "100.000 hazinenin tapınağı" anlamına gelen Wat Sen, Wat Sene Souk Haram isimli bir Budist tapınağını ve yine ilk olarak babası Kral Chakkaphat Phen Phaeo'nun yönetimi altındaki prenslik adıyla Kral Theng Kham olarak da bilinen Lan Xang Kralı Souvanna Banlang (hükümdarlık dönemi 1479-86) tarafından inşa ettirildiği söylenen ve babasının 1479'da Lan Xang eyaletindeki Muang Xieng Khane'de bugünkü Vietnam'ın Đại Việt devletiyle yapılan Beyaz Fil savaşında ölümü anısına yaptırılan Wat Sop Sickharam isimli bir başka Budist tapınağını uzaktan gördük.
Ama asıl hedefimiz kapısında yazdığı şekli ile Wat Xieng Thong Sayaroharamathibodimahavihanh [6] isimli Budist tapınağı idi. Wat Xieng Thong, “altın şehrin manastırı”, Luang Prabang'ın dini amblemi ve Laos'taki Budizm'in en yüksek sembollerinden biri imiş. Kral Setthathilat (1548-1571) 1560 yılında Luang Prabang'ın efsanevi ilk kralı olan Chanthaphanith'in (MS 8. yüzyıl?) anısını yaşatmak için kurmuş. Alçak ve çift katmanlı çatısı (ön revak aslında üçüncü bir katmanı oluşturmakta) ve zengin iç ve dış dekorasyonu klasik Luang Prabang tarzının olağanüstü güzel bir örneğini oluşturuyormuş. Burası çeşitli şapeller ve binalar ile tam bir manastır kompleksi. Ayrıca Lao krallarının taç giyme törenlerinin yapıldığı yermiş. Ortada büyük bir meydan var.
Hemen girişin sağında Kraliyet mezar arabası şapeli [7] bulunuyor. Burada kralın cenazesinin taşındığı ve yakılıncaya kadar saklandığı önünde yedi ejderha kafasının olduğu muhteşem bir araba var.
Sonra ana tapınak binasının yanındaki ayakta duran Buda şapelini [8], Kırmızı Şapeli [9], çevresi açık oturan Buda Köşkünü [10],
Tripitaka Kütüphanesini [11] ve
Sim’in yani ana tapınağın arkasındaki hayat ağacını [12] ve
Simin içini [13] gördük. Ana tapınak binası dışında çok zarif simle yapılmış resimler ve içeride yine simle işlenmiş ağaç kolonlar ve oldukça büyük oturan altın varak kaplı bir Buda heykeli var.
Tapınağın çevresinde beyaz renkli kare kaideler üzerinde kule gibi yükselen en üste ise şemsiye biçimli ögelerden oluşan Buda'yı ve onun öğretisi dharmayı sembolize eden bir budist yapısı ve mezar olan Stupa’lar var.
Tapınağın arka kapısından çıkıp minibüslerle 10 dak. Mekong nehri boyunca uzanan Khem Khong caddesinden ilerleyip iki tane yan yana tapınağa vardık. Önce kapıda yazdığı şekli ile Vat Visounnalath - Wat Wisunarat ya da Vat Visoun'u [14] ziyaret ettik. Bu tapınağın iki önemli farkı var biri bahçesindeki Büyük Lotus Stupası. Yuvarlak kubbesi nedeniyle daha çok That Makmo, yani "Karpuz Stupası" olarak biliniyor. Laos'ta ve hatta Kamboçya ve Vietnam'da bu şekildeki tek stupa imiş. Diğeri de vaktinde bu stupa da duran yüzlerce Buda heykelinden istilalar sonucu kalanların Sim yani ana tapınağın içinde durması. Sunakta yine çok büyük altın varak kaplı oturan bir Buda heykeli var ancak çevresi ve arka bölüm bu bahsettiğim yüzlerce küçük büyük ağaç, taş veya metal Buda heykeli ile doldurulmuş. Benim dikkatimi büyük bir kuş figürü çekti.
Oradan hemen yandaki Wat Aham’a [15] geçiliyor. Burada ana tapınak küçük ancak ilginç olan ön giriş basamaklarını koruyan kaplanlar ve tapınak koruyucuları Ravana ve Hanuman'ın heykelleri (Hint Ramayana destanının ve Laos karşılığı olan Phalak Phalam'ın merkezi figürleri) ön sundurmanın güney ve doğu köşelerinde durmakta.
Tekrar minibüslere binip Kuangsi Şelalesi’ne doğru yola çıktık. Yol üzerinde Hmong halkına [16] ait bir köyü ziyaret ettik. Burada kadınlar özellikle başlarında yerel şapkaları ve kıyafetleri ile küçük kız çocukları satış tezgahlarında mal satmaya çalışıyor ama insanı rahatsız etmiyorlar. Tezgahlar da genelde muhtelif kumaşlardan yapılmış çantalar, heybeler, kıyafetler, panolar ve fularlar var. Bu arada köy evlerini ve yaşamı gözlemlemek mümkün. Geneli fakir insanlar ama çok çocuk var.
Yola tekrar devam edip öğle yemeği için Kuangsi Şelalesi yakınında yine küçük şelale manzaralı Carpe Diem isimli restoranda durduk. Menüde şunlar vardı:
- Salata: salatalık, domates, taze otlar, yumurta, Fransız sos ile
- Balkabağı çorbası
- Limon soslu Tilapia balığı filetosu
- Hindistan cevizi ile çikolatalı mus.
Ben denemek için Beerlao isimli yerel bir bira içtim.
Yemek sonrası Kuangsi Şelalesine [17] gidebilmek için önce yukarıya çıkan araçların insanları aldığı market ve alışveriş yerlerinin olduğu bir alana geldik. Çevrede bizdeki mangal muhabbeti gibi şiş yerine bambu çubuklara sıkıştırılarak pişirilmiş muhtelif balık, tavuk, kaz, ördek, sosis ve domuz eti satılıyordu. Ayrıca atıştırmalık olarak küçük karidesler, çekirge ve muhtelif kurtçuk tabaklarda şirinklenmiş şekilde alıcılar sunuluyordu. İnsanlar da mayolarını ve kollarına yüzme kolluklarını giymiş dolaşıyorlardı. Bizde yanımıza mayomuzu aldık ancak benim hastalığım devam ettiği için şelalenin soğuk suyuna girmeye niyetim yok.
Golf arabaları ile yukarı çıkıp şelalaleyi gördük. Çok büyük değil üç kademeden oluşuyor ancak bulunduğu park çok büyük. Her yer tropik ağaç ve bitkiler ile dolu. Ayrıca rengi turkuaz. Şelalalenin yanındaki tabelada şöyle yazıyordu:
“TAT KUANG SI: BİR EFSANE : Bir yerel efsaneye göre Kuang Si şelaleleri, bilge bir ihtiyarın toprağı derin kazarak Nam Si'nin sularını ortaya çıkarmasıyla oluşmuştur. Sular Kuang Si'ye geldikten sonra güzel bir altın geyik, şelaleden çıkıntı yapan büyük bir kayanın altını kendine yuva edinmiştir. Bu kayanın üzerine düşen suyun sesi büyüleyici bir yankı yaratarak insanları Çin'e kadar uzak yerlerden şelaleye çekmiştir. Tat Kuang Si adını bu efsaneden almaktadır. Şelale anlamına gelen 'Tat', geyik anlamına gelen 'Kuang' ve 'kazı' anlamına gelen 'Si'. Aralık 2001'de küçük bir depremin ardından düştüğü için büyük kayayı göremeyeceksiniz.” En aşağıdaki büyük havuzda insanlar yüzüyordu, bizim gruptan insanlarda suya girdiler. Bende onların fotoğraflarını çektim.
Aracımıza geri dönerken buranın Budist tapınağını gördük.
Sonrada otele döndük uzaktan gün batımı fotoğraflarını çekip dinlendikten sonra akşam yemeği için tekrar araçlarla merkeze gittik.
Burada Le Cafe/Bistro Ban Vat Sene isimli restoranda akşam yemeğini yedik ben hastalıktan ne yediğimiz bile kaydetmemişim. Grubun bir kısmı gezmek için kaldı bir kısmı ise otele döndü, bende dönüp yarın için güç toplamaya çalıştım.
NOTLAR:
[1] Kaysone Phomvihane (1920 -1992), 1955'ten 1992'deki ölümüne kadar Komünist Lao Halkın Devrimci Partisi'nin ilk lideriydi. Laos İç Savaşı'nın ardından Komünistlerin iktidarı ele geçirmesinden sonra, 1975'ten ölümüne kadar Laos'un fiili lideriydi. 1975'ten 1991'e kadar Laos Halk Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı, 1991'den 1992'ye kadar da ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. Teorileri ve politikaları Kaysone Phomvihane Düşüncesi olarak bilinmektedir. Başkan Kaysorn Phomvihane Anıtı, Laos ülkesinin en önemli liderlerinden biri olan bu büyük devrimci adamın onuruna inşa edilmiştir. Bu anıt, Mekong Nehri'ne bakan bir yere inşa edilmiştir ve Başkan Kaysone hakkında bilgi edinmek için harika bir yerdir. Bu anıt boyunca güzelce düzenlenmiş bahçeler ve küçük bir müze bulunmaktadır. Bu yer, sizi eski zamanlara götüren birçok eski eser ve çok sayıda fotoğrafa sahiptir.
[2] Wat Mai Suwannaphumaham veya Wat Mai (Yeni Manastır), Luang Prabang'daki en büyük ve en güzel tapınaklardan biridir. Merkezi konumu (gece pazarının önünde ve Kraliyet Sarayı'nın yanında) onu bu antik kraliyet kasabasının en çok ziyaret edilen tapınaklarından biri yapar. Bu Wat, XVIII. yüzyılın sonunda Kral Anourout tarafından inşa edilmiş ve XIX. yüzyılda genişletilmiştir. Kral Manthatourat'ın (1817-1836) saltanatı sırasında restore edilip ona "Yeni Manastır" adını vermiştir. Bu tapınak Luang Prabang'daki Laolar için çok önemlidir. Çinliler XIX. yüzyılın ikinci yarısında kasabayı yıktıktan sonra, kraliyet ailesi için bir tapınak olarak hizmet etti ve ayrıca bu ülkede mistik bir amblem olan Phra Bang'ı uzun süre korudu. Ayrıca, en yüksek Lao Budist ileri geleni Pra Sangkharat'ın ikametgahıydı. Lao Yeni Yılı olan Pimay sırasında, Pha Bang bu tapınakta 3 gün boyunca sergilenir. Ülkenin dört bir yanından dindar Laoslular, dilek tutarken heykele dindar bir şekilde su serpmek için gelirler. Kral Anourout (Anurat, hükümdarlığı 1795-1817) tarafından muhtemelen 1796/7'de kurulan wat, çoğunlukla 19. yüzyıldan kalmadır. Ahşap sim kaplamasının restorasyonu muhtemelen Kral Manthatourat'ın (hükümdarlığı 1817-1836) saltanatı sırasında 1821 veya 1822'de başlamış ve ona Yeni Manastır adı verilmiştir. Ön taraftaki çift sütunlu sundurma ve arka taraftaki benzer, ancak daha az gösterişli bir sundurma o zaman eklenmiştir. Sim, kütüphane ve diğer yardımcı binalar üzerindeki çalışmalar 1890'lara kadar devam etmiştir. Diğer bazı yapılar 20. yüzyıldan kalmadır. 1943 ve 1962'de ve daha yakın zamanlarda büyük restorasyonlar olmuştur. Sim, iki tarafına eklenen sundurmalarla geleneksel Luang Prabang tarzında inşa edilmiştir. Manastırın birçok nedenden dolayı özel bir önemi vardır. Kraliyet ailesi için bir tapınak olarak hizmet etmiş ve uzun zamandır en yüksek Laos Budist ileri geleni olan Pra Sangkharat'ın ikametgahı olmuştur. 1887'de şehrin büyük bir bölümünü harap eden Çinli Haw akıncılarının sonucunda (wat, belki de güzelliğinden dolayı kurtulmuştu), Wat Mai şehrin paladyumu Prabang'ın deposu haline geldi. 1947'de 50" altın heykel, şu anda Kraliyet Sarayı Müzesi olan kraliyet sarayına taşındı. Nisan ortasındaki Laos Yeni Yılı olan Pimai sırasında, Prabang müzeden sim'in önündeki geçici bir pavyona törenle getirilir; üç gün boyunca görüntünün törensel olarak yıkanması ve sadıkların saygılarını sunmaları için fırsat sağlanır. Wat Mai başrahibi ayrıca Luang Prabang'ın Asya dışındaki dünyaya açılmasında da rol oynadı. 1887'de bölgeye büyük hayranlık duyan Auguste Pavie, Laos'taki ilk Fransız (ve Avrupalı) konsolos yardımcısı olarak Luang Prabang'a geldi. O dönemde şehir ve bölge Siam yönetimi altındaydı; Pavie'yi ve grubunu kral Oun Kham'dan izole etmeye çalıştılar ve çeşitli şekillerde müdahale ettiler. Ancak kralın sırdaşı olan başrahip, kral ile Pavie arasındaki mesajların iletimini sağladı ve onu manastırda kalmaya davet etti. Fransız etkisi büyüdü ve 1893'te Siam, Laos üzerindeki Fransız himayesini ve Fransız Hindiçini'ne dahil edilmesini tanımak zorunda kaldı. Pavie'nin ayrıca manastırın kapsamlı palmiye yaprağı el yazmalarını incelemesine izin verildi ve bunları kullanarak Avrupa dilinde ilk kapsamlı erken Laos tarihini yazdı. Manastırın sim'i en dikkat çekici olanıdır. Beş katlı çatısı (yan sundurmaların üzerindeki bölümler dahil) muhteşem bir manzaradır. Genişliği, Thanon Sisavangvong'daki bitişik yükseltilmiş kaldırımdan kolayca görülebilir. Ön verandası, nefin genişliği boyunca uzanır ve ön cephedeki yaldızlı kabartmayı ve diğer süslemeleri korur. Muhteşem kabartma, 1960'ların sonlarındaki tadilattan kalmadır. Çimento kabartmalar önce siyah lake ile kaplanmış ve sonra yaldızlanmıştır. Tüm kabartma, Ramayana ve Vessantara-Jakata'dan sahneleri, Buda'nın sondan bir önceki reenkarnasyonunu, Luang Prabang çevresindeki dünyanın köyleri ve florası ve faunası içinde muhteşem bir şekilde tasvir eder. Sütunlar, kirişler ve duvarlardaki altın şablonlarla süslü büyük ve görkemli kırmızı iç nefin yanı sıra sunaktaki çeşitli yaldızlı Buda heykelleri ve masaları ve büyük Buda heykeli, Wat Mai'nin dini, estetik ve mimari öneminin kanıtıdır.
[3] Ulusal Müze ve Luang Prabang Eski Kraliyet Sarayı
Luang Prabang'daki Kraliyet Sarayı Müzesi (“Haw Kham” veya “Altın Salon” olarak da bilinir) bir zamanlar Laos'un Kraliyet Sarayı idi. Çok sayıda ilginç tarihi eşyaya ev sahipliği yapmaktadır. 1904 yılında inşa edilen saray, Lao geleneksel ve Fransız tarzının bir karışımına sahiptir. Fransız sömürge döneminde Kral Sisavang Vong ve ailesi için inşa edilmiştir. Kral Sisavang Vong'un ölümünden sonra veliaht Prens Savang Vatthana ve ailesi sarayda kalan son kişiler olmuştur. 1975'teki devrimden sonra bina hükümet tarafından devralınmıştır. Saray daha sonra ulusal bir müzeye dönüştürülmüş ve 1995 yılında halka açılmıştır. Şehirde Phousi dağına giden yolun hemen diğer tarafında yer alan saray, tüm ana otellere ve konuk evlerine yürüme mesafesindedir. Saray yerleşkesinde Kraliyet Mavna Barınağı, bir konferans salonu ve Prabang adı verilen ayakta duran Buda heykelini barındıran Haw Pha Bang dahil olmak üzere çeşitli binalar bulunmaktadır. Geçmişte Prabang heykeli ve diğer birçok dini eser sarayın ön kanadında yer alıyordu. Ayrıca yerleşkede çoğunlukla 1950'lerden 1970'lere kadar üretilmiş Amerikan arabalarını içeren kraliyet araba koleksiyonuna ev sahipliği yapan bir bina bulunmaktadır. Garajların arkasında, dönüşümlü sergiler için bir galerinin bulunduğu başka bir bina var. Saray binası üç ana bölüm halinde görselleştirilebilir: Resepsiyon alanlarından oluşan ön kanat; taht salonu (ortada); ve bir zamanlar konut alanı olan arka kanat.
Ön kanat : Girişin sağında yer alan Kral'ın kabul salonunda Lao monarşisine ait büst ve tabloların yanı sıra iki büyük yaldızlı ve lake Ramayana perdesi sergilenmektedir. Odanın duvarları, 1930'larda bir Fransız sanatçı tarafından boyanmış, geleneksel Lao yaşam tarzlarından sahneleri tasvir eden duvar resimleriyle süslenmiştir. Kral'ın kabul salonunun sağ yanındaki odada, sarayın en değerli sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyon sergilenmekte olup, bunlar arasında değerli Pha Bang buda heykelinin altın, gümüş ve bronzdan yapılmış bir dökümü de yer almaktadır. Giriş salonunun solunda yer alan eski sekreterin kabul alanı ise Lao monarşisine çeşitli devlet başkanlarından gelen hediyelere ev sahipliği yapmaktadır. Sergilenen nesneler “sosyalist” ve “kapitalist” ülkelere göre gruplandırılmıştır. Sekreterin kabul odasının solundaki oda bir zamanlar Kraliçe'nin kabul odasıydı. Şimdi burada Kral Savang Vatthana, Kraliçe Khamphoui ve veliaht Prens Vong Savang'ın resimleri sergileniyor. Ayrıca Çin ve Vietnam'dan dostluk bayrakları ve Yeni Delhi'deki Ulusal Müze'den heykel replikaları da sergilenmektedir.
Taht salonu : Taht salonu, kabul kanadı ile kraliyet ailesinin yatak odaları ve yaşam alanlarının bulunduğu konut kanadını birbirine bağlamaktadır. Bu odanın duvarları, kentin en eski tapınağı olan Wat Xieng Thong'da görülenlere benzer kesme aynalı çini mozaiklerle süslenmiştir. Taht salonunda kral ve kraliçenin tahtı, kralın fil koltuğu ve Wat That Makmo'dan çıkarılan çok sayıda kristal Buda resmini içeren cam kutular sergilenmektedir.
Arka Kanat (yerleşim alanı) : Arka kanat kraliyet ailesinin yerleşim alanıydı ve yatak odaları, yemek odası, kütüphane ve Lao klasik enstrümanları ile maskelerinin sergilendiği bir müzik ve dans sergi alanını içeriyordu. Yerleşim alanı, kraliyet ailesi ayrılmadan önce 1975'te olduğu gibi aşağı yukarı korunmuştur.
[4] Phra Bang “Korku Dağıtan mudradaki Kraliyet Buda Heykeli”), Laos'un Luang Prabang şehrinde bulunan ve şehre adını veren bir Buda heykelidir. Heykel 83 santimetre (33 inç) boyunda, avuç içleri öne bakacak şekilde, bronz, altın ve gümüşten oluşan bir alaşım olan tanga kullanılarak dökülmüştür. Yerel söylentilere göre, 1. ve 9. yüzyıllar arasında Seylan'da (şimdiki Sri Lanka) dökülmüştür. Bununla birlikte, resmin özellikleri çok daha geç bir tarihte Khmer kökenli olduğunu göstermektedir. Phra Bang, Laos'taki en kutsal ve kültürel açıdan en önemli Buda imgesi olarak kabul edilmektedir. Phra Bang, Angkor'dan Fa Ngum'un hükümdarlığı sırasında Lan Xang'a gelmiş ve Theravada Budizmini yeni krallıkta yaymak için kullanılmıştır. 1359'da Khmer kralı Phra Bang'ı damadı, ilk Lang Xang hükümdarı Fa Ngum'a (1353-1373) vererek hem Fa Ngum'un yönetimine hem de dolayısıyla Laos'un egemenliğine Budist meşruiyeti sağlamıştır. Laos'un eski başkenti Luang Prabang'da muhafaza edildiği yere bu imgenin adı verilmiştir. Phra Bang, dindar Budistler tarafından uzun zamandır Laos'u yönetme hakkının bir sembolü olarak görülüyordu, çünkü yalnızca övgüye değer ve erdemli bir hükümet böyle kutsal bir görüntünün bekçisi olmayı hak ediyordu. 1705 yılında Vientiane'ye götürülmüştür. 1778 yılında Siyamlılar (şimdiki Taylandlılar) Vientiane'yi işgal etmiş ve Phra Bang'ı ele geçirerek Bangkok'a götürmüşlerdir. Orada yaşanan siyasi çalkantılar ve talihsizlikler heykele atfedilmiş ve 1782 yılında Lao halkına iade edilmiştir. Yine 1828'de Siyamlılar Phra Bang'ı ele geçirmiş, ancak benzer bir siyasi karışıklık döneminden sonra 1867'de bir kez daha iade etmişlerdir. Phra Bang 2013 yılında Vientiane'deki Lao Ulusal Müzesi'nden Kraliyet Sarayı arazisindeki Haw Pha Bang'a taşınmıştır. Her yıl “Pi Mai” ya da Lao Yeni Yılı'nın üçüncü gününde heykel tören alayıyla Wat Mai'ye götürülür. Orada, Buda imgesinin yeni yıl şenlikleri sırasında dindar halk tarafından ritüel olarak yıkandığı bir tapınakta sergilenmektedir.
[5] Kral Sisavangvong (1885 - 1959), Luang Prabang Lao Krallığı'nın son hükümdarı ve Laos Krallığı'nın kurucu kralıydı. 14 Temmuz 1885'te Prens Khao olarak doğmuş, babasının ölümünün ardından 18 yaşında tahta çıkmıştır. Lao geleneğine uygun olarak Sisavangvong nezaket adını aldı. Babasının Fransız sömürgesi altındaki hükümdarlığı sırasında Luang Prabang'daki Altın Saray'da doğan Prens Khao, Luang Prabang'daki hükümdarlığı sırasında diğer Lao krallıkları üzerindeki egemenliğini genişletti ve yeni bir kraliyet sarayı inşa ettirdi. 1945'in sonlarında kısa bir süre Japon kukla devleti Luang Prabang'ın kralı olarak hüküm sürdü, ancak Fransız yanlısı tutumu nedeniyle Lao Issara tarafından tahttan indirildi. Daha sonra 1946 yılında Fransızlar tarafından hükümdarlık görevine geri getirildi ve neredeyse 250 yıl sonra ilk kez bir Lao hükümdarı tüm Laos'u yönetti.
Erken dönem yaşamı: 14 Temmuz 1885'te doğan Prens Khao, Kral Zakarinth ve Kraliçe Eşi Thong-sy'nin hayatta kalan en büyük oğluydu. Babasının hükümdarlığı sırasında Altın Saray'da doğdu. Çocukluğu boyunca Saygon'daki Lycée Chasseloup-Laubat'ta ve daha sonra École Coloniale'de eğitim gören Khao, sonunda tahta çıkmak için geri döndü.
Yükseliş: Prens Khao, 26 Mart 1904 tarihinde babasının ölümünün ardından 15 Nisan 1904 tarihinde veliaht oldu. Luang Prabang'daki Eski Kraliyet Sarayı'nda tahta çıktı ve 4 Mart 1905'te Kral Sisavangvong olarak taç giydi.
Erken hükümdarlık: Saltanatının ilk yıllarında Sisavang Vong'un ikametgahı olan Luang Prabang Kraliyet Sarayı Fransızlar tarafından inşa edilmiştir. 1931'de Houaphan, 1942'de Houakhong, Xiengkhouang ve Vientiane ve 1946'da Champassak ve Sayboury dahil olmak üzere birçok vilayeti kendi otoritesi altında birleştirmeyi başardı. Sisavang Vong, hükümdarlığı boyunca Laos'taki Fransız yönetimini sürekli olarak destekledi. 1945 yılında Lao milliyetçileriyle işbirliği yapmayı reddetti ve bu da Lao Issara'nın ülkenin bağımsızlığını ilan etmesiyle iktidardan uzaklaştırılmasına yol açtı. Nisan 1946'da Fransızlar kontrolü yeniden ele geçirdi ve onu yeniden kral yaptı; böylece yaklaşık 250 yıl sonra ilk kez bir Lao hükümdarı şu anda Laos olarak bilinen bölgenin tamamını yönetmiş oldu. Sisavang Vong'un hükümdarlığı 55 yıl sürdü ve bu süre zarfında Luang Prabang ve Laos'u yönetti. Hastalandığında oğlu Veliaht Prens Savang Vatthana'yı naip olarak atadı. Sisavang Vong 1961 yılında yakıldı ve Vat That Luang'a (Luang Prabang) gömüldü. 1959 yılında ölümünden sonra yerine oğlu geçti. Cenaze töreninde kraliyet cenaze arabası, oyma yedi başlı bir yılanla süslenmiş 12 metre yüksekliğinde ahşap bir cenaze arabası yer aldı. Devlet cenazesine Tayland'ı temsil eden Prens Bhanubandhu Yugala da dahil olmak üzere çok sayıda ileri gelen katıldı. Sisavangvong Üniversitesi onun onuruna kurulmuş, ancak komünist rejimin Laos'un kontrolünü ele geçirdiği 1975 yılında kapatılmıştır. Komünist devrimden sonra Luang Prabang ve Vientiane'de Sisavang Vong'un heykellerinin kalması dikkat çekicidir. Bu heykeller onu, Fransız Birliği'nden bağımsızlığın kazanılmasındaki rolünü simgeleyen bir anayasayı halka verirken göstermektedir. Sisavang Vong “playboy kral” olarak tanımlanmaktadır. 10 karısı ve 50 çocuğu vardı, bunlardan 14'ü Mekong Nehri'ndeki bir tekne kazasında öldü.
[6] Wat Xieng Thong : Laos'un Luang Prabang yarımadasının kuzey ucunda yer alan bir Budist tapınağıdır (vat veya wat). 1559-1560 yılları arasında Kral Setthathirath tarafından inşa edilen Wat Xieng Thong, Lao manastırlarının en önemlilerinden biridir ve din, kraliyet ve geleneksel sanat ruhunun önemli bir anıtı olmaya devam etmektedir. Vat Xieng Thong adı, “Altın Şehir Tapınağı” anlamına gelmektedir. Lao dilinde wat ya da vat, Budist tapınağı anlamına gelmektedir; bu binalar Laos toplumlarının yaşamının merkezinde yer almaktadır. Wat Xieng Thong, 1559-1560 yılları arasında Kral Setthathirath'ın yönetimi altında inşa edilmiştir. Setthathirath, günümüzde Laos olan coğrafi bir bölge olan Lan Xang (“Bir Milyon Filin Ülkesi”) krallığını yönetmiştir. Setthathirath yönetimi sırasında başkenti Xieng Thong'dan (daha sonra adı Luang Prabang olarak değiştirildi) Vientiane'ye taşıdı ve Xieng Thong'da düz arazi olmamasını gerekçe gösterdi. Ancak Luang Prabang, Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin (LPDR) kurulduğu 1975 yılına kadar kraliyet başkenti olarak kaldı. Vat Xieng Thong, Vat Keo ve Vat That Luang'ın yanı sıra kraliyet ailesinin himayesinde (LPDR'nin kuruluşuna kadar) oluşturulmuş bir kraliyet tapınağıydı. Vat, kralların taç giydiği bir yer, keşişler ve din adamları için bir ibadet yeri, Budist kalıntıları için bir türbe, dini ayinler ve festivaller için bir kutlama alanı, eski yazılar için bir kütüphane ve geleneksel mimarinin sergilendiği bir yer olarak işlev görmüştür. Vat Xieng Thong, Luang Prabang, Laos'ta yer almaktadır. Luang Prabang, kralların ilahi haklarını aldıkları kutsal Buda imgesi için “Buda'nın yeri” anlamına gelir. Mekong ve Nam Khan nehirleri arasında yer alan şehir, UNESCO'ya göre “Güneydoğu Asya'daki en sofistike Budist tapınaklarından” bazılarını barındırmaktadır. Luang Prabang, 1995 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlenmiştir. Sim, bir Laos tapınağının merkezi tapınma salonudur. Vat Xieng Thong'un Sim'i dokuz basamaklı çatıdan oluşur ve altın şablonlarla süslenmiştir. Çatılar yapının merkezi bir unsurudur ve özenli bir diziyle aşağıya doğru süpürülür.Çatının merkezi boyunca Dok So Fa, gökyüzüne doğru kancalanan altın kaplı küçük pagodalar bulunur. Pagodaların sayısı ve bu çiçek heykelinin genel detayı, bir Laos tapınağının göreceli önemini ifade eder. Sim'in bir tarafında, dönemin Buda resimlerini içeren küçük salonlar ve stupalar bulunmaktadır. Tapınağın inşasına kadar uzanan ve özellikle nadir bulunan bir uzanmış Buda'yı içeren bir uzanmış Buda kutsal alanı bulunmaktadır. Bu resim 1931 yılında Fransa'ya götürülmüş ve Paris Sergisi'nde sergilenmiştir. Luang Prabang'a iade edildiği 1964 yılına kadar Vientiane'de muhafaza edilmiştir. Yakın yerleşkenin doğu kapısında, 12 m. yüksekliğindeki cenaze arabasının bulunduğu ve kraliyet ailesinin üyeleri için çeşitli vazoların yer aldığı kraliyet cenaze arabası evi bulunmaktadır. Sim'in içi de benzer şekilde altın işlemelerle süslenmiştir. Zengin kırmızı ve siyah duvarlar tamamen mitolojik sahneler ve geometrik tasarımlardan oluşan altın şablonlarla süslenmiştir. Tavanda Budist yasasını ve reenkarnasyon çemberini simgeleyen Dharmachakralar - dharma çarkları sergilenmektedir. Arka beşik hayat ağacını tasvir eden bir cam mozaikle süslenmiştir. Sim'in arkasında, mozaiklerle süslenmiş ve büyük bir Budist heykeli bulunan küçük bir şapel olan Yatan Buda Mabedi yer almaktadır. Kouti, Ho Tai ve Hor Kong, sırasıyla kütüphane, keşiş yaşam alanı ve tekne evi de dahil olmak üzere birçok başka yapı da yerleşkeyi doldurmakta ve Sim'i tamamlamaktadır. 1500'lerde inşa edildiğinden bu yana dikkate değer bir durumda olan tapınağı korumak için bir dizi restorasyon gerçekleştirilmiştir. 1928 yılında Fransız Genel Valisi Luang Prabang'ı ziyaret ettiğinde Kral Sisavangvong, Laos 1893'ten 1953'e kadar Fransız himayesinde olduğu için Fransızların restorasyon masraflarını paylaşmasını başarıyla talep etmiştir. 1950'ler ve 1960'larda cenaze arabası evi inşa edilmiştir. 2012 ve 2013 yıllarında yapılan yenileme çalışmaları kapsamında binanın dikkatli bir şekilde temizlenmesi, altın şablonların yeniden boyanması, hasarlı fayansların, kapı ve pencerelerin onarılması ve duvarların yeniden boyanması gerçekleştirilmiştir. İlginç bir şekilde, akademisyenler 20. yüzyılın ortalarında 1880 yılında Tripiṭaka kütüphanesi ve 1961 yılında da davul kulesi eklenmiştir. Bu tapınak, Wat Suwannaphumaham ile birlikte 1887 yılında şehrin yağmalanması sırasında zarar görmemiştir. Bunun nedeni, Kara Bayrak Haw lideri Đèo Văn Trị'nin hayatının erken dönemlerinde burada keşiş olarak eğitim görmüş olması ve Luang Phrabang'ın yağmalanması sırasında burayı karargâh olarak kullanmasıydı.
[7] Wat Xieng Thong At Arabası Evi : Araba Evi veya Kraliyet Cenaze Arabası Salonu (Hor Latsalat) Wat Xieng Thong'un doğu kenarında ve Thanon Sakkarine'den şehir girişinin sağında yer almaktadır. 1904-46 yılları arasında Luang Prabang Kralı ve 1946-59 yılları arasında Laos Kralı olan Kral Sisavang Vong'un (1885-1959) cenaze arabasını barındırmak ve korumak için inşa edilmiştir. Ayrıca diğer dini ve törensel kalıntıların yanı sıra zaman zaman kraliyet ailesine ait bazı tarihi Ramayana kuklalarını da barındırmaktadır. İnşaatına 1962 yılında başlanmıştır. Xieng Khuang (veya Luang Prabang III) tarzında çift çatılı nispeten uzun bir yapıdır. Binanın önünde tek bir giriş kapısı vardır, ancak cephe pencereleri giriş kapısıyla aynı boyutta ve şekildedir. Binanın iskeleti betonarmedir. Bu malzeme yalnızca iç kısımda görülebilmektedir. Benzersiz bir şekilde, dış cephe ve dış yan duvarlar yontulmuş ve yaldızlı tik ağacı panellerle kaplanmıştır. Bu paneller, yerel zanaatkâr Thit Tanh (Pae Ton) tarafından, Kraliyet Sarayı'nın usta zanaatkârlarının gözetimi altında diğer Luang Prabang zanaatkârlarının yardımıyla hazırlanmıştır. Paneller Ramayana hikayesinin Lao versiyonu olan Pha Lak Pha Lam'ı anlatmaktadır. Rama, Hanuman, Sita'nın ateşle yargılanması, Ravana ve altın geyik formundaki Indra'nın bölümlerini takip edebilirsiniz. Sağ timpanum, akbaba kralı ile Sita'yı kaçıran Ravana arasındaki mücadelenin tasviriyle çarpıcıdır. Ravana'nın sayısız kolları birçok farklı silahı tutmaktadır. Binanın kuzeybatı tarafındaki oymalı ahşap kepenklerde Maymun Kral Hanuman'ın yanı sıra deva ve devis tasvirleri yer almaktadır. Dış cephenin oymalı ve yaldızlı yüzeyleri ve iki yan cephesi parlak güneşte parıldar ve yakındaki simin karmaşık renklerini, çizgilerini ve desenlerini iyi bir şekilde tamamlar. Yaklaşık 12 m. yüksekliğindeki yaldızlı ahşap kraliyet arabası, giriş kapısında altı tekerlekli bir kamyonun gövdesi üzerinde görkemli bir şekilde durmaktadır. Bu da Thit Tanh'ın (Pae Ton) eseridir. Cenaze arabası, Kral Sisavang Vong'un kalıntılarını Nisan 1961'de yakılmak üzere Wat That Luang yakınlarındaki alana taşımak için kullanılmıştır. Oldukça süslü olan cenaze arabasının ön kısmında açık çeneleri ve belirgin dişleri olan yedi naga, ortasında ise yaldızlı ve süslü sütunlarla desteklenen özenli kırmızı bir gölgelik yer almaktadır. Kralın babasının (önde) ve annesinin (arkada) kalıntılarını içeren üç süslü yaldızlı sanduka vardır; Sisavang Vong'un kalıntılarına gölgelik altında merkezi bir onur yeri verilmiştir. Kalıntılar cenin pozisyonunda dik olarak yerleştirilmiştir. Kral, kraliçe ve kraliyet kardeşinin külleri Wat That Luang'da bulunmaktadır. Yan duvarlar boyunca uzanan bir dizi cam dolapta Buda'nın ahşap çerçeveli resimleri ve farklı kalitelerde diğer dini objeler ile çeşitli eşyalar (tarihi ahşap kuklalar) bulunmaktadır. Salonun arka tarafında, üzerinde çok sayıda mozaik eserin yer aldığı vermillion duvarın yanına yerleştirilmiş çok sayıda Buda ve diğer dini resimler bulunmaktadır.
[8]Ayakta Duran Buda Şapeli : Ya da Sivri Kemer Şapeli, ana tapınak cephesinin güneyinde yer almaktadır. Çok daha renkli ve gösterişli yapıların arasında yer aldığı için başlangıçta pek dikkat çekmeyebilir. Daha yakından incelendiğinde, özellikle her iki uçtaki alınlıklarda ve sırt direğinin ortasındaki dok so fa benzeri pagoda formunda, mozaik sanatçısının eserindeki harika ayrıntılar ortaya çıkar. Tek bir çatısı olmasına rağmen, ilave süsleme çizgileri ve tepedeki dört cho fa, çift çatı imajını akla getirmektedir. Şapel en azından yirminci yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve restore edilmiştir, ancak çok daha erken bir döneme ait olabilir. İç mekanda Tayland Kralı'nın Kral Sisavang Vong'a armağanı olan etkileyici bir modern yaldızlı bronz Buda yer almaktadır. Resim Ham Nhat'ın 'aile kavgalarını yatıştırma' tavrında, iki elini kaldırmış ve avuç içleri dışa dönüktür. Dolayısıyla duruş olarak kutsal Phra Bang'ın duruşuna benzemektedir. Vientiane'deki Wat Phra Keo Müzesi'nde 1677 yılından kalma Ham Nhat duruşu olarak adlandırılan böyle bir resim bulunmaktadır. Bu duruş için Pali dilindeki Abhayamudra (güvence, kutsama ve koruma) terimi de kullanılabilir, ancak bu sonuncusunda sağ el daha sık kaldırılmış ve sol kol yana sarkıtılmıştır. İç duvarlar kırmızıdır ve duvarlarda yaldızlı dharma çarkları ve diğer imgeler yer alır.
[9] Kırmızı Şapel (La Chapelle Rouge, Haw Tai Pha Sai-Nyaat) ya da Yatan Buda Şapeli, Wat Xieng Thong'un en fotojenik ve önemli yapılarından biridir. Dış cephesi kırmızı, bazen pembeye çalan, hem dini faaliyetleri hem de günlük Lao yaşamını gösteren parlak renkli cam mozaiklerle işlenmiş bir sıva ile kaplıdır. Mozaikler, Buda'nın ölümünün ve nirvanaya ulaşmasının 2500. yıldönümü anısına 1957 yılında şapelin büyük restorasyonu sırasında eklenmiştir. Şapelin orijinal inşa tarihi bu yazar için belirsizdir; önemli Buda heykeli 16. yüzyıldan kalmadır. En alt çatıyı destekleyen on sekiz törensel naga dirseği ve üst iki katın uçlarında dört narin cho fa, süslü finale sahip üç katmanlı bir çatısı vardır. Yaklaşık iki metre uzunluğundaki bronz uzanmış Buda, Lao Budist imgelerinin en değerlilerinden biridir. Klasik Lao tarzında (Tay veya Lanna'dan ziyade) yapılmış ve akıcı cübbeler giymiştir. Buda sağ tarafına yatmış ve sağ eli başını desteklemektedir. Kaidesindeki yazıttan 1569 yılında Kral Sai Setthathirat'ın emriyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Figür 1931 yılında Paris'e götürülmüş ve Uluslararası Sömürge Sergisi'ndeki Çinhindi Pavyonu'nda önemli bir konuma yerleştirilmiştir. Laos'a döndükten sonra Vientiane'de bir Fransız yetkilinin salonuna yerleştirilmiş ve daha sonra 1949 yılında yine başkentteki Wat Phra Keo'ya nakledilmiştir. Phra Keo'da alevli unisha (saç düğümü) eklenmiştir. Üç yıl sonra Luang Prabang'a iade edilmiştir. Bir stupa ve Buda'yı tasvir eden çerçeveli duvar halıları sunağı çevrelemektedir. Şapelin içi kırmızı veya siyah duvarlar üzerine altın şablonlarla süslenmiştir ve duvarlara iliştirilmiş çok sayıda küçük altın Buda vardır. Bunlar, Buda'nın vücudundan ateş ve su yaydığı ve formunun birden fazla izdüşümünü yaydığı Savatti'deki mucizeyi temsil etmektedir. Büyüleyici, dikkat çekici ve ilkel tarzdaki dış mozaikler, geleneksel köy yaşamının çeşitli sahnelerini betimlemektedir: ağaçlar, tekneler, arabalar, filler, evler, avlanma ve balık tutma, çalışma ve oyun oynamanın yanı sıra duvarlarda daha yüksekte yer alan ruhani dini sahneler. Mozaikler aynı zamanda zengin bir tüccarın oğlu olan ve zekâsını ve sağduyusunu kullanarak kralın önemli bir bakanı haline gelen Siaw Sawat'ın kurgusal hikâyesini de anlatmaktadır. Louis Finot, Lao edebiyatı üzerine yaptığı araştırmada bu öyküyü “mantıklı bir öykü” olarak nitelendirmiştir. Yazarın adı bilinmemektedir, ancak muhtemelen herhangi bir Lao kralından daha uzun süre hüküm süren Soulignavonsa (Surinyavongsa, hükümdarlık dönemi 1637-1694) döneminde yazılmıştır. Hikâye refah, dini coşku, barış ve ihtişam dolu bir dönemi anlatmaktadır. Ayrıca halktan bir bakanın bilge ve zeki öğütlerine danışmak için uzak mesafelerden gelen insanlar da anlatılmaktadır. Mozaik dini inanç, refah, barış ve iyi yönetimin olduğu neşeli bir dönemi tasvir etse de, daha sonraki Lao gerçekliği ne yazık ki bu mutlu dönemle tam olarak örtüşmemiştir. Bununla birlikte Kızıl Şapel, yapısında, iç ve dış süslemelerinde kutsal ve seküler olanın uyumunu yansıtmaktadır.
[10] Wat Xieng Thong Oturan Buda Köşkü : Manastırlarda köşkler çeşitli amaçlara hizmet eder. Birçoğunun faydacı işlevleri vardır: yemek yeme veya sosyalleşme yerleri veya tropik güneşten veya sağanak yağmurlardan korunmak için barınak olarak. Ayrıca bazen manastır davulunu korumak, çoğunlukla da bir Buda figürüne barınak sağlamak için dini amaçlara da hizmet ederler. Wat Xieng Thong ve Wat Sene'deki Buda pavyonları özellikle dikkat çekicidir. Oturan Buda Köşkü modern bir yapıya sahiptir ve yakın zamanda yenilenmiştir. Manastır topluluğunun geri kalanıyla iyi uyum sağlıyor. Çift katmanlı çatısı, naga braketli dört kare şablonlu lotus başlıklı sütunla destekleniyor. Çatının alt kısmı da kalıplanmıştır. Gerçek boyutlu oturan heykel Bhumisparsha'da (yere dokunmak veya dünyayı tanık olarak çağırmak) mudradadır.
[11] Ana tapınağın arkasında küçük pembe bir tapınak da vardır. Burası Kutsal Kitap Deposu veya Hor Tai, "kutsal kitapların evi"dir. Kutsal Kitap Deposu'nun dış duvarlarındaki duvar resimleri renkli cam karolarla süslenmiştir. Duvarlarda nehir kenarında balık tutan balıkçılar, tarlaları tamir eden ve otlarını temizleyen çiftçiler ve gruplar halinde barışçıl bir şekilde yürüyen filler tasvirleri yer alır ve izleyiciye Laos'taki kırsal yaşamı hatırlatır. Bu duvar, geleneksel bir Laos mitini tasvir etmesi bakımından önemlidir. Kutsal Kitap Deposu'nun duvarlarındaki sanat, bize önemli bir ders sunan efsanevi bir Laos kahramanı olan Siaw Sawat'ın hikayesini anlatır. Hikayeye göre Siaw Sawat, zengin bir tüccarın oğlu olmasına rağmen sıradan bir insandı. Yeteneklerini kullanarak sosyal merdiveni tırmandı ve sonunda kralın bakanı oldu. Bir araştırmaya göre, Siaw Sawat ve Laos kahramanlarının anlatıldığı diğer halk hikayeleri, antik Laos'ta sosyal statünün yükselmesinin ne kadar kolay olduğunu yansıtıyor. Wat Xieng Thong Tripitaka Kütüphanesi 1828'de inşa edilmiştir. Tripitaka Kütüphanesi (Haw Kawng, Haw Trai veya Hor Tai), Wat Xieng Thong sim'inin hemen arkasındaki bu küçük şapele verilen isimlerden biridir. Tarihsel olarak, Theravada Budist kutsal yazılar kanonunun 'üç sepeti' olan Tripitaka için bir depo görevi gördü. Bina muhtemelen 1828'den kalma olsa da, şüphesiz kutsal metinler için daha önceki depolar vardı. Kutsal yazılara ek olarak, bina birkaç önemli yaldızlı Buda imgesine ev sahipliği yapıyor. Yaldızlı ön kapılardan birinin içinden biraz görüşe izin veren küçük bir delik açılmıştır. Dış cephesi, yerel gelenek ve göreneklerin sahneleriyle ilgili benzer parlak renkli camlı mozaiklere sahip kırmızı / pembe sıva eklemeli Kırmızı Şapelinkine benziyor. On altı ayrıntılı yaldızlı saçak braketiyle desteklenen alt çevre çatılı çift katmanlı bir çatı ve doğu ve batı taraflarındaki alınlıkların altında yaldızlı ahşap kabartma heykellerin bulunduğu yükseltilmiş bir üçgen çatı vardır.
[12] Ana tapınağın arka duvarında, "Sim" olarak da anılır, büyük bir cam ağaç mozaiği vardır. Ağacın önemiyle ilgili iki temel teori vardır. İlk teori, ağacın Sakyamuni'nin (tarihi Buda) deneyimlediği idrak anını simgelediğidir. Bu algı, Buda ve Stupa'nın, Budalığı temsil eden yayılan iğde ağacının üzerinde altınla tasvir edilmiş olmasına dayanmaktadır. Diğer teori ise Luang Prabang'daki bir mitten türetilmiştir. Mit, iki keşişin başkenti ararken sanki yanıyormuş gibi görünen bir ağaç bulduğunu iddia eder. Daha sonra iki keşiş, yanan ağacın etrafına bir şehir inşa eder. Kalın turuncu arka plan ve güneş ışığında parlayan ağaç, insanlara mitte anlatılan ağacı hatırlatır. Ağacın her iki yanında, her biri açık kanatlı, renkli bir tavus kuşu vardır. Bunun altında, birbirleriyle konuşuyormuş gibi görünen hayvanlar ve sağ tarafta bastonla yürüyen bir kişi vardır. Ağacın altındaki hayvanlar, Laos'taki Hindu etkisini yansıtır. Ramayana ve Mahabharata gibi Hindu mitleri, ülkenin en eski yıllarında Hindistan'dan Laos'a gelmiştir. Laoslular geleneksel olarak animizme inanmışlardır, bu yüzden Hint mitleri hafifçe değiştirilerek kabul edilmiş ve masal olarak aktarılmıştır. Ziyaretçiler, Hindu tanrısı Sheba'nın oğlu Skanda'yı temsil eden duvarları süsleyen birkaç tavus kuşu görebilirler.
[13] Wat Xieng Thong Sim (Ana Tapınak Binası) yaklaşık 1560'ta inşa edilmiştir. Buna "gözler ve ruh için bir ziyafet" adı verildi. Manastırın pek çok yapısından hiçbiri sim kadar dikkat çekici değildir çünkü hem dış hem de iç kısmı zengin bir ihtişamla dekore edilmiştir. Portikonun süslü cephesi, bordo, siyah ve altının karmaşık bir kombinasyonu olup, yaldızlı ahşap kullanılarak zarif flora kıvrımları, dharma çarkları ve şablonlu tasarımlardan oluşmaktadır. Altın kalıplı siyah lake sütunlar portikonun çatısını desteklemektedir. Cephedeki şablonda jatakadan sahneler anlatılıyor ve kötülük yapanların cezalandırılması tasvir ediliyor. Topluluk neredeyse portikonun iç çatısına ulaştığından, ana girişin kapısı ve çevresi çok ayrıntılıdır. Siyah lake ve altın kaplamalı yan dış duvarlar, ön duvarın temalarını taşırken, sim'in arkasında mozaikli büyük hayat ağacı yer alıyor. Zarif alçak çatılar, kraliyet himayesini simgeleyen ve gökyüzüne doğru uzanan on yedi elementli dok sofa ile taçlandırılmıştır. Çatı yapısının ana desteğini oluşturan sekiz masif iç ahşap sütun, narin altın kalıplarla kestane rengi renktedir. Yapının tamamında altın desenli siyah veya kırmızı lake duvarlar görülüyor: duvarlar, sütunlar, kirişler, tavan ve pencereler, her zaman zevkli bir şekilde ve büyük bir hassasiyetle. Büyük merkezi Buda, karmaşık bir şekilde dekore edilmiş bir duvarın ve çeşitli diğer heykellerin ve diğer saygı duyulan nesnelerin üzerindeki kulelerin önünde yer almaktadır. Arazide türbeler, köşkler ve konutların yanı sıra çeşitli çiçek ve ağaçlardan oluşan bahçeler de dahil olmak üzere yirmiden fazla yapı bulunmaktadır. Bir dizi yapı dikkat çekicidir ve muhteşem sim yanı sıra, birçoğu özel ilgiyi hak etmektedir. Wat Xieng Thong, Lao manastırlarının en önemlilerinden biridir ve büyüleyici bir şehrin din ruhunun, kraliyet ailesinin ve geleneksel tarzının önemli bir anıtı olmaya devam etmektedir.
[14] Wat Wisunalat (Vixoun, Visounnarath, Vixunhalat, Wisunarat) başlangıçta Kral Wisunarat'ın (veya Vixoun, 1501-1520) saltanatı sırasında 1513'te inşa edilmiş ve bazen Luang Prabang Stili I olarak adlandırılan, Lao tapınak mimarisinin en eski stilini temsil ediyor. Bu stil ayrıca Wat That Luang ve Wat Mai simlerini de içeriyor. Wat Wisunalat, Luang Prabang'ın en eski faal tapınağıdır. Çoğu Lao wat'ının simlerinde olduğu gibi, birden fazla çatı yapısı vardır. Stil I'de birinci ve ikinci çatılar yapının tüm çevresi boyunca uzanır. İki ek üçgen çatı ve iki çatılı yan galeri ile süslenmiş olan Wat Mai'deki sim dışında, stil sadeliği çağrıştırır, çünkü sim ne üçgen çatının yüksek tepelerini ne de Luang Prabang'ın diğer simlerinin çoğunun dramatik, alçak, süpürme çatılarını kullanmaz. Güneydoğuda Wat Aham'a bitişik ve konumlanmış olan bu yapı, muhtemelen şehrin koruyucu ruhları (devata luang), Pu No ve Na No'nun (Phou Nheu ve Nha Nheu) pirinç tarlaları üzerine inşa edilmiştir. Kutsal Prabang heykeli, 1513'ten 1707'de Vientiane'e götürülene kadar sim'de muhafaza edilmiştir. Orijinal son derece süslü ahşap sim, Lao işçiliğinin en iyi örneğinin muhteşem bir örneğiydi ve eski Luang Prabang'ın en etkileyici dini yapılarından biriydi. Üst çatısı alt çatının çok üzerinde yükselen çift çatılıydı. 36 m uzunluğunda ve 18 m genişliğindeydi; yapımında muhtemelen 4.000 ağaç kullanılmıştı. Çatıyı destekleyen on iki sütunun her biri neredeyse 30 m. yüksekliğindeydi. Tornalanmış ahşap korkuluklara sahip yirmi bir pencere vardı. Louis Delaporte'un 1860'lardaki görünümünün gravürü, bu sitede yer alan bir dizi fotoğrafta yer almaktadır ve simin benzersiz karakterini göstermektedir. Orijinal binanın bölmelerinin çoğu oyulmuş ahşaptı ve gravürde tasvir edildiği gibi dış cephesi onu Luang Prabang'daki en güzel yapılardan biri yapıyordu. Ayrıca zengin dini objelerin ve diğer sanat eserlerinin önemli bir koleksiyonuna ev sahipliği yapıyordu. 1887 yılında Çin Şahin Siyah Bayraklı yağmacılarının istilası sırasında simin ve şehrin büyük bir kısmı yok edildi. Sim, 1896 ile 1898 yılları arasında ve Kral Sakkarin Kamsuk (r. 1894-1903) döneminde yeniden inşa edildi. Çok sayıda masif ahşap kiriş, pencere yerleşimi ve çatı stiliyle stil, yapının büyük bir kısmı ahşap yerine tuğla ve sıva olmasına rağmen, eski sim'e biraz benziyordu. Pencere korkulukları, orijinal sim'in eski tornalanmış ahşap korkuluklarının havasını yakalamaya çalışıyor. Sim bugün, bronz ve yaldızlı ve süslenmemiş ahşaptan yapılmış çok sayıda asırlık Buda heykeli, rahiplik bölgesi taşları ve diğer dini nesnelerle müze dini sanatının değerli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor. Wat'ın bir diğer önemli ve belirgin özelliği, sim'in önünde ve kuzeydoğu tarafında bulunan benzersiz That Pathoum veya Büyük Lotus Stupası'dır. Yuvarlak kubbesi nedeniyle daha çok That Makmo, yani "Karpuz Stupası" olarak bilinir. Kubbe, stilistik olarak Sinhalese etkisini yansıtır ve Laos'ta ve hatta belki de Kamboçya veya Vietnam'da bu şekildeki tek stupadır. Başlangıçta 1514 ile 1515 arasında inşa edilen stupa, 1887'deki Haw Siyah Bayrak istilası sırasında yıkıldı. İçerisinde çok sayıda antik Buda heykeli vardı. Birçoğu yıkıldı; bir kısmı Ulusal Saray Müzesi'nde ve bazıları da sim'in kendisindedir. Yeniden inşası, sim'in yeniden inşasından otuz yıl sonra, 1920'lerin sonuna kadar ciddi bir şekilde üstlenilmedi ve 1932'de tamamlandı. Stupa, birkaç farklı kare katman üzerine kuruludur ve tepesinde Lao-Budist tarzı bir Usnisa tacı vardır.
[15] Wat Aham, "Çiçek Açan Kalbin Manastırı" anlamına gelir. Bu tapınak, şüphesiz manevi kültür ve Budist uygulamaları arasında bir arabuluculuk ve buluşma yeriydi. Pagodayı koruyan 2 stilize sıva kaplanı ve ön verandanın Güney ve Doğu köşelerinde duran tapınak koruyucuları Ravana ve Hanuman'ın (Hint Ramayana destanının ve Laos eşdeğeri olan Phalak Phalam'ın merkezi figürleri) heykellerini fark edeceksiniz. Luang Prabang'daki diğer pagodaların belirli bir kısmının aksine, verandanın duvarlarında dış dekorasyon yoktur. Ayrıca bir dizi stûpa ve 2 "Bhodi" (banyan veya Bo ağacı) vardır. Bu ağaçlar, kraliyet ruhunun koruyucusu Haw Phi Khon için bir türbe görevi görür. XIX. yüzyılın büyük bir bölümünde, ancak Wat Mai'nin yerini almadan önce, Wat Aham, Budizm'in Yüce Patriği olan Sangkhalat'ın ikametgahı olarak hizmet vermiştir. Ayrıca Luang Prabang'ın koruyucuları olan Devata Luang ruhları Phou Gneu et Gna gneu'nun kültürel merkezi olarak da kabul edilmiştir; maskeleri ve dansları törenlerde, özellikle Lao Yeni Yılı'nda her zaman mevcuttur. Wat, Wat Wisunalat'ın ve o manastırın benzersiz derecede etkileyici That Makmo'sunun (Karpuz Stupası) bitişiğinde yer alır. Wat Aham'ın kuruluş tarihi bilinmemektedir, ancak Kral Manthatourath'ın (1817-1836) 1818'de güzel mevcut Luang Prabang tarzı sim'i inşa etmesinden önce sitede bir wat vardı. Sim, güneydoğu ve kuzeybatı cephelerinde benzer sundurmalarla nispeten basit bir forma sahiptir; harici yanal galeriler yoktur. Stilize sıva kaplanları ön giriş basamaklarını korur ve tapınak koruyucuları Ravana ve Hanuman'ın heykelleri (Hint Ramayana destanının ve Laos karşılığı olan Phalak Phalam'ın merkezi figürleri) ön sundurmanın güney ve doğu köşelerinde durmaktadır. Diğer birçok Luang Prabang sim'inin aksine, ön cephedeki sundurmanın duvarlarında dış dekorasyon yoktur. Sim, birincil çatı yapısının üzerinde iki segment bulunan üç katlı bir çatıya sahiptir. Arazide bir dizi küflü stupa ve ayrıca kraliyet ruh koruyucusu Haw Phi Khon'un tapınağının bulunduğu iki büyük ve oldukça önemli Bhodi (banyan veya Bo) ağacı vardır. Sim'in iç kısmı parlak ve renklidir. Sütun ve kirişlerin yapısal unsurları kırmızı ve altın rengine boyanmıştır, iç duvarlar ise Budist teolojik ilkelerini, başkalarına kötülük yapanların yaşadığı çeşitli işkence ve acı sahnelerini ve şehrin tarihi geçmişini yansıtan unsurları tasvir eden duvar resimleriyle kaplıdır. Wat Aham'ın şu anda bulunduğu yer, kısmen on altıncı yüzyıldaki dini çatışmalar ve gerginliklerden kaynaklanan tarihi ve kültürel öneme sahiptir. Lan Xang krallığının kurucusu, Angkor'daki Khmer sarayında yetişmiş bir Lao prensi olan Fa Ngum (hükümdarlığı 1353-1373), burada Luang Prabang'ın (devata luang), Pu No ve Na No'nun (Phou Nheu ve Nha Nheu) koruyucu ruhlarına tapınmak için bir koruyucu tapınak kurdu. Fa Ngum ayrıca Theravada Budizm'ini devlet dini yaptı. Ancak, Lan Xang krallığının dindar hükümdarı Kral Photthisarat (hükümdarlığı 1520-1548) 1527'de koruyucu ruhlara tapınmaya karşı koordineli bir saldırı başlattı. Onların onuruna dini törenleri yasakladı, tapınaklarını yıktı ve eski ruh tapınağının yerine bir Budist manastırı inşa etti (bu daha eski bir manastırdı, şimdiki manastır değildi). Yasağa rağmen koruyucu ruhlara yönelik bazı gizli ibadetler devam etti. Koruyucu ruhlara yapılan saldırılardan kısa bir süre sonra şehir, hastalık, kuraklık ve mahsul kıtlığı gibi bir dizi krizle karşı karşıya kaldı; halkın zihninde tapınakların yıkılması felaketlere yol açmıştı. Kral Sai Setthathirat (hükümdarlığı 1548-1571) 1563'te kraliyet başkentini Vientiane'e taşıdıktan sonra, ruh tapınağı yeniden inşa edildi. Ruh tanrıları ve Budizm, ruh tapınağı yıkılana kadar yirminci yüzyılın ortalarına kadar birlikte yaşadılar. Bu zamana kadar Pu No ve Na No ruhları, manastır arazisinde duran iki büyük banyan (bodhi veya bo) ağacında bedenlenmişlerdi. Bu tür ağaçlar genellikle Buda'nın Aydınlanmasının sembolü olarak tanımlanır. On dokuzuncu yüzyılın büyük bölümünde, yüzyılın sonuna doğru Wat Mai iktidara gelmeden önce, Wat Aham, Sangkhalat'ın veya Laos Budizm'inin Yüce Patriği'nin ikametgahı olarak hizmet etti; aynı zamanda devata luang ibadetinin merkezi olarak kaldı. Arazide, koruyucu ruhlarla ilişkilendirilen atalardan kalma ahşap ritüel maskelerini tutmaya devam eden küçük bir yapı bulunmaktadır. Laos Ay Yeni Yılı olan Bun Pi (Mai Pimay) sırasında, maskeler, festivalin gösterişinde önemli bir rol oynamak üzere (yerden iplerle asılı yaldızlı sandıklarda) saklandıkları yerden çıkarılır, "Maskelerin Dansı". Wat Aham artık şehrin dini faaliyetlerinin tam merkezinde olmasa da, festival dönemlerinde özellikle belirgin hale gelen iç içe geçmiş koruyucu ruhlar ve Budist uygulamalarının birleşimiyle Luang Prabang'ın mirası için hayati öneme sahip olmaya devam ediyor. Bu nedenle Luang Prabang'ın önemli bir dini merkezi olarak hizmet vermeye devam ediyor.
[16] Hmong, esas olarak Çin ve Güneydoğu Asya'da yaşayan ve Hmong-Mien dillerinden biri olan Hmong dilini konuşan etnik grup. 18. yüzyılın sonlarından itibaren, Miao grupları arasında yalnızca Hmong'lar, yaklaşık 2,7 milyonunun hala kaldığı Çin'in güney eyaletlerinden yavaşça göç etmiş ve Vietnam , Laos , Tayland ve Myanmar'ın (Burma) doğu kısımlarının engebeli yaylalarına taşınmıştır. Yaklaşık 4.000 - 5.000 yıl önce, Hmong ve Dao etnik grupları Han halkı tarafından Çin'deki San Miao topraklarından kovuldu. Daha sonra binlerce yıl süren savaşlar ve göçler yaşadılar. 17. yüzyılın sonlarında ve 18. yüzyılın başlarında Güneydoğu Asya'ya göç etmeye başladılar. Hmong halkı, kostümlerinin renklerine, özelliklerine ve lehçelerine göre 4 alt gruba ayrılır: Beyaz Hmong, Siyah Hmong, Yeşil Hmong ve Çiçek Hmong. Evleri: Kazıklı evler, saz çatılı ahşap evler veya toprak duvarlı evler. Ev genellikle üç bölmeden ve iki sundurma ile iki veya üç kapıdan oluşur. Evin orta bölmesine bir sunak yerleştirilir. Kayalık dağlık kesimlerde her evin birbirinden 2 metre yüksekliğinde taş duvarlarla ayrılmış ayrı bir yerleşkesi bulunmaktadır. Beyaz Hmong kadınları keten yetiştirir, keten dokur. V yakalı ve kollarında işlemeli desenler olan beyaz etekler giyerler. Saçlarının bir kısmını tıraş ederler ve başlarına geniş kenarlı eşarplar takarlar. Hmong kadınları balmumu ile işlenmiş veya basılmış desenlere sahip çivit mavisi etekler giyerler. Atletlerinin omuzlarında ve göğüslerinde renkli ve işlenmiş kumaşlar vardır. Uzun saçları vardır ve saçlarını bir perukla örerler. Siyah Hmong kadınları, balmumu ile desenlerin basıldığı indigo kumaştan yapılmış etekler ve V yakalı gömlekler giyiyorlar. Yeşil Hmong kadınları tüp etek giyerler. Evli Yeşil Hmong kadınları saçlarını başlarının üstünde bir topuz veya topuz yaparlar, küçük bir kemik veya hayvan tırnağı tarağıyla tuttururlar ve dışarıda bir eşarp takarlar. Giysileri renkli kumaş parçaları veya salyangoz, kare, oval ve haç şekillerinde işlenmiş desenlerle süslenmiştir. Hmong halkının tipik yemekleri arasında 'men men' (mısır keki), mısır unu, pirinç, mısır şarabı, pirinç şarabı ile yapılan kekler, 'thang co' (at veya keçi eti ve iç organları karışımından oluşan sıcak tencere) bulunur. Hmonglar Tanrı'ya taparlar. Ayrıca, Animizm'in etkisi nedeniyle Hmong halkı her şeyin bir ruhu olduğuna ve o ruh öldüğünde ruhunun bir hayalete dönüşeceğine inanır. Bir kişi ölürse, ruhu bir atasının hayaletine dönüşür ve evdeki sunakta torunları tarafından tapınılır. Ek olarak, Hmong halkı Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm'den de etkilenmiştir, ancak bu dinler Animizm ile harmanlanmıştır. Hmong etnik topluluğunda, şaman her zaman insan ve ilahi arasında bir bağlayıcı görevi görür. Atalarına tapınmanın yanı sıra, her Hmong ailesi mutfak hayaletlerine, kapı hayaletlerine ve oda hayaletlerine de tapar. Bir aile klanının üyeleri aile klanının hayaletlerine tapar. Topluluk düzeyinde, insanlar köyün koruyucu ve toprak tanrılarına taparlar. Hmong halkı ayrıca yağmur veya güneş için dua etmek ve böcek öldürme dönemini başlatmak için ritüeller uygular. Hmong halkı geçimini çoğunlukla tarım, hayvancılık, avcılık, balıkçılık ve toplayıcılık gibi tarımsal üretimden sağlar. Ayrıca, Hmong halkı el sanatları, ticaret faaliyetleri ve diğer meslekleri uygular.
[17] Kuang Si Şelalesi: Luang Prabang'ın yaklaşık 29 Km. güneyinde bulunan üç katlı bir şelaledir. Dik bir yamacın tepesindeki sığ havuzlarda başlar. Bunlar 60 m. düşüşle ana şelaleye çıkar. Su beyaz kireç taşı kayaların üzerinden üç kademeli şelale halinde akar ve tropikal ağaçlarla evrili akuamarin turkuaz renkli havuzlara dökülür. Kaynağı, Hmong halkı ve Lao Theung , Khmu tepe kabilelerinin bir zamanlar yaşadığı dağların eteğinde yer almaktadır. Köylerine Ban Nong Thouk, Ban Hin Oih ve Ban Nam Ork adı verilmiştir. Şelalenin dibinde Ban Tad adlı köy bulunmaktadır. Kuru sezonda Kuang Si'deki su bakır gibi minerallerin varlığı nedeniyle mavimsi bir renk alır. Yağışlı sezonda su koyu yeşildir ve şelalenin sesini onları görmeden çok önce duyabilirsiniz.







































































































































































































































































































































Yorumlar