top of page

HİNDİSTAN - VARANASİ - 11

  • Yazarın fotoğrafı: ÖMER SUHA TOPALAK
    ÖMER SUHA TOPALAK
  • 28 Eki
  • 11 dakikada okunur
ree

Seyahatin 11. Günü  27.02.2024  Salı   HİNDİSTAN –  VARANASİ


Ölüler şehri Varanasi’de şükür ki uyandık. Otelin bahçesi ve terasından sisler içindeki Ganj manzarası ve karşı kumluk kuş sesleri ile çok güzeldi. Hemen önümüzdeki kıyıda insanlar Ganj’da banyolarını yapıyorlardı. Ön sağ tarafta çıkıntı şeklinde olan terasta kahvaltımızı yaptık.

Sonra Varanasi’yi dolaşmaya başladık. Çok daracık sokaklar, bahşiş isteyen yılan oynatıcıları, motor kullanan genç kızlar, Bade Hanuman Ji Mandir, Dharmeswar Mahadev kuyusu [1], bahçesinde atılmış çöpleri yiyen maymunların olduğu Gauri Mata Parvati Aadi Annapurna Mandir, küçük bir kapıdan içeri girmek için sıra bekleyen insanların çok olduğu, dış duvarında ki Tamilçe ve Cüceratça yazıtlarda tapınağın kutsallığı anlatılan Shri Vishalakshi Mata Shaktipeeth Tapınağı [2], Saint Edmund's Convent School sonra da Shri Kashi Vishwanath Tapınağına ulaştık.

Shri Kashi Vishwanath Tapınağı [3] çok yeni ve düzgün inşaa edilmiş, birçok salonu olan bir tapınak. O nedenle çok kalabalıktı. Fakat her yer tertemiz. Dışarıda ellerinde sunacakları çiçek veya diğer eşyaları taşıdıkları sepetler olan kısmen yalınayak insanlardan oluşan uzun bir kuyruk vardı.

Meydanda Rani Ahilyabai Holkar [4] ‘ın ve Adi Shankaracharya’nın [5] heykelleri Ganj’a yakın tarafına doğru ise Hindistan topraklarını temsil eden, Ana Hindistan Bharat Mata [6] İdolü vardı. 

Vishwanath tapınağından çıkıp yakındaki Nepal tapınağına [7] gittik. Lalita Ghat'ta bulunan Pashupatinath Tapınağı, tipik Nepal mimarisiyle Varanasi'deki diğer tapınaklardan sıyrılıyor. Shri Samrajeswar Pashupatinath Mahadev Mandir, Nepali Mandir (Kanthwala Mandir) olarak da biliniyor. Lord Shiva'ya adanmış bu tapınağa Lalita Ghat'tan veya Kashi Vishwanath koridorundan ulaşılabiliyor. Tapınak kalabalık değil, huzurlu bir atmosfere sahip ve Varanasi'deki diğer yerlere kıyasla çok daha sessiz. Hindistan ile Nepal arasındaki derin kültürel bağları yansıtan huzurlu bir kutsal mekan 19. yüzyılda sürgüne gönderilmiş bir Nepal kralı tarafından inşa edilmiş. Terrakotta tapınak Nepal'i anımsatan pagoda tarzı mimariye sahip. Hindu tanrılarını tasvir eden karmaşık ahşap oymalar, teraslarını ve taş duvarlarını süsleyerek Hindu ve Budist tasarım öğelerinin bir karışımını sergilemekte. Girişinde iki adet aslan ve çatıyı tutan oymalı ağaç direkler çok göz alıcı.

Ayrıca ahşap oymalar arasında sanırım cinsel öğreti kitabı Kama Sutra [8] ‘dan bol bol örnekler vardı.

Tapınağın terasından uzakta en kutsal ölü yakma alanlarından biri olan Manikarnika Ghat [9] gözüküyor. Rajrajeswari Mandir isimli tapınağın geniş merdivenlerinden aşağıya Lalita Ghat’a indik. Sola doğru ilerleyip Manikarnika Ghat [9]’ı daha yakından görme imkanımız oldu. Kıyıya yanaşmış teknelerde yüklü olarak duran ağaçlar, taşınan kavuniçi kumaşlara sarılı ölüler, ölü yakma işi ile uğraşan insanlar ve ölülerin akrabaları ve ayrıca buraları gezmeye gelen meraklı insanlar, birkaç yerde devam eden alevler, yanan ölülerden ve ağaçlardan çıkan duman insanı şoka uğratıyor. Daha fazla durmadan ara yollara saptık.

Babu Vishwanath Singh Pendg Guest House yanındaki apartmanlar arasında kalmış tapınağın ve duvar resimlerinin, daracık yolu kapayan kocaman siyah bir öküzün, halka tatlısı yapıp satan dükkanın, kavuniçi kumaşlara sarılı iki bambu ağacı arasına serilmiş hasırın üstünde omuzlarda taşınan ölülerin, Ram Janaki Mandir’in, daracık yolda korna çalarak geçen motosikletlerin, Hindistan’ın yoğurt bazlı içeceği olan Lassi’yi satan Blue Lassi Shop’un arasından ana yola çıktık. Arkadaşlardan bir ilaç almak istedi bir eczaneye girdik, ilaçları bizdeki gibi ana hammadde söylendiğinde yani paracetamol dediğinde hemen veriyorlar.

Ana cadde olan Gyanvapi Caddesi’nde Sri Satyanarayanji Trust, Shri Kashi Vishwanath Temple Trust gibi vakıfların güzel binaları, Masala çay satıcıları, Shapuri Mall, Sumangal Banaras El dokuması Kumaş Mağazası, Hotel Aadesh Palace, hediyelik eşya satıcıları, valiz ve çanta satıcıları, yiyecek satanlar, bisiklet, motosiklet, bisikletli tuktuk, moto-tuktuk her türlü araçla kornaları eşliğinde gezinen insanlar, bir köşede elinde tüfeği ile oturan bir asker, Kashiraj Kali Tapınağı kapısı, altın çilek satıcılarından ve önünde gamalı haç şekilleri olan Palace Otelden sonra Dashashwamedh Ghat ana caddesine dönüp Banaras yani Varanasi’nin ünlü kırmızı biber turşusunu satan Shri Shyam Bhandar, Hotel Sahu, önünde Süleyman’ın yıldızı ve cumbaları olan Hotel Shivratri Guest House önünden sokağa şakır şakır işeyen ineğin yanından Deshbandhu Chittaranjan Das [10] Park’a ulaştık.

Bu park ve çevresinde duvarların üzerine tezgah açmış bizdeki hacıların kullandığı malzemeler gibi Hint hacılar için lazım olan malzemeleri satan satıcılar ve dilenen sadu ve yogiler var. Yürümeye devam edip Ganj’a doğru merdivenlerden indiğimizde Dr. Rajendra Prasad Ghat’a geliniyor. Burada ise Nagababa [11] denen çıplak yogiler var. Ancak bunlar gerçekten görülmeye değer şekilde kendilerini süslemişler. Yanına yaklaştığınızda alnınıza boya ile şekil çizerek sizi kutsuyorlar tabii bahşiş karşılığı. Yine aynı yoldan geri dönmeye başladık.

Shri Ram Temple, kavuniçi kıyafetleri ile yerde oturup dilenen hacılar, Shri Brihaspati Temple, caddenin ortasındaki bir sütunun üzerindeki bir inek heykeli, sokak lezzetleri satan dükkanlar, dünyanın en dar geçitlerinden biri, kumaşçılar, tespihçiler, hediyelik eşya satıcıları, işli taşlı bilezik satanlar, Manikarnika Kapısı, Khowa Gali Mescidi ve tekrar Blue Lassi dükkanına varış.

Burada adamın biri kaynayan sütün kaymağını alıp bir kenarda biriktiriyor. Rehberimiz bize kafa yapan bir Lassi tavsiye etti. Otele döndükten sonra yağmur başladı. Neyse ki biz ıslanmadık. Yediğimiz Lassi nedeniyle başım döndüğünden aşağıda biraz oturduktan sonra odaya çıkıp istirahata çekildim.

Dinlendikten sonra akşam yemeği için dışarı çıktık. Yine acayip dar yollardan çan seslerinin ve kalabalığın, ayakta yemek yiyenlerin arasından yemek yiyeceğimiz restorana ulaştık bir şeyler yiyip tekrar aynı yollardan yürüyerek otele geri döndük. Yattığımda oda etrafımda dönüyordu. Ertesi gün ne yolları ne de yemek yediğimiz yeri hatırlamadığımı farkettim. İlginç bir deneyimdi.

 

 

NOTLAR:

[1] Shri Dharmeshwar

HRIDAY Hindistan Hükümeti Konut ve Kentsel İşler Bakanlığı - Dharma Koop

Lord Shankar, Devaraj Indra'yı öldürme günahından kurtardığı için ona bir lütuf olarak Dharma Koop'u kendi elleriyle inşa etti. Bu kuyunun kutsal suyuna dalmak, Haridwar, Kurukshetra, Ganga Sagar, Pushkar, Mansarovar, Dwaraka'da kutsal suya dalmakla eşdeğerdir. Tapınakta ibadet edilen Dharmeshwar linga, Güneş Tanrısı'nın oğlu Lord Yama tarafından yerleştirilmiştir. Lingaya karşı gösterdiği şiddetli çilecilik sonucunda, Lord Shiva Yama'yı Güney bölgesinin Swami'si olarak atadı. Kuyunun çevresinde küçük tapınaklar bulunmaktadır. Kuyunun batı ucunda Asha Vinayak ve Divo dasheshwar linga tapınmaktadır. Dharmeshwar linga'ya adanmış, shikhara'sı olmayan bir tapınak bulunmaktadır.

 

[2] Vishalakshi Devi Tapınağı : Bu Kashi tapınağından Devi Vishalakshi Purana'da bahsedilir. 51 Şaktipeeth'te yer alan bu antik tapınak, Tanrıça Sati'nin Şakti formuna adanmıştır. Tanrıça Sati'nin sağ kulağındaki mücevher buraya düşmüştü. Bu nedenle Vishalakshi Devi, Manikarni Devi olarak da bilinir. Vishalakshi Devi'nin heykeli bu tapınağın ana kutsal alanına yerleştirilmiştir. Burada Shakti'ye Vishalakshi Devi olarak tapınılır ve Bhairav'a Kaal Bhairav olarak tapılır.

Vishalakshi Tapınağı, aynı zamanda Vishalakshi Gauri Tapınağı olarak da bilinen, Hindistan'ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde bulunan kutsal şehir Varanasi'de (Kashi veya Benares olarak da bilinir) yer alan saygıdeğer bir Hindu tapınağıdır. Bu tapınak, Tanrı Shiva'nın ilahi eşi Tanrıça Parvati'nin bir yönü olan Tanrıça Vishalakshi'ye adanmıştır. “Vishalakshi” adı “Geniş gözlü olan” anlamına gelir. İnançlılar, tanrıçanın onlara bilgelik, bilgi ve manevi içgörü bahşettiğine inanırlar.

Vishalakshi Tapınağı, özellikle ailelerinin refahını ve dileklerinin gerçekleşmesini isteyen kadınlar için büyük önem taşımaktadır. Tanrıçanın bakışının o kadar güçlü olduğuna inanılır ki, tapınağı ziyaret eden ve adanmışlıkla dua edenlerin dileklerini yerine getirebilir.

Yıllar önce, kutsal şehir Varanasi'de Kaushalya adında dindar bir adanmış yaşıyordu. O, Lord Shiva ve Tanrıça Parvati'nin sadık bir tapıncısıydı ve günlerini derin meditasyon ve dua ile geçiriyordu. Sevgili tanrılarının ilahi görüntüsünü görmek için sarsılmaz bir arzusu vardı. Kaushalya'nın bağlılığı o kadar samimi ve yoğundu ki, Lord Shiva ve Tanrıça Parvati'nin kalplerini etkiledi. Onun sarsılmaz bağlılığından etkilenen tanrılar, onu ilahi varlıklarıyla onurlandırmaya karar verdiler.

Bir gün, Kaushalya Ganj Nehri kıyısında meditasyonuna dalmışken bir vizyon gördü. Parvati Tanrıçasının parlak ve görkemli bir görüntüsünü, büyük ve şefkatli gözleriyle gördü. Tanrıça onun önünde belirdi ve en derin arzularının gerçekleşmesi için onu kutsadı. İlahi görüntüden çok etkilenen Kaushalya, büyük bir minnettarlık duydu ve hemen bu yerde Tanrıça Parvati'nin onuruna bir tapınak inşa etme arzusunu dile getirdi. Aldığı ilahi lütfu başkalarıyla paylaşmak istiyordu.

Tanrıça Parvati, Vishalakshi (yani “Geniş gözlü olan”) formunda Kaushalya'nın dileğini kabul etti ve ona kendi adına bir tapınak inşa etmesini söyledi. Tapınağın, adanmışların bilgelik, bilgi ve manevi içgörü için kutsama arayabilecekleri bir yer olacağını açıkladı. Tanrıça Vishalakshi'nin şefkatli bakışları, tapınak ziyaretçilerinin dileklerini yerine getirecekti. Tanrıçanın kutsamalarıyla Kaushalya, Varanasi'deki Ganj nehrinin kıyısında Vishalakshi Tapınağı'nın inşasına başladı. Tapınak, şehrin güzelliğini ve maneviyatını yansıtan karmaşık bir mimariye ve yüksek bir kuleye sahipti.

O zamandan beri, Vishalakshi Tapınağı, tanrıçanın kutsamalarını arayan inananları ve hacıları çeken, saygı duyulan bir ibadet yeri haline gelmiştir. Varanasi, derin maneviyatı ve dini mirasıyla tanınan bir şehirde, Vishalakshi Tanrıçasının adanmışlık, inanç ve ilahi lütfunun sembolü olarak durmaktadır. Bu efsane, samimi adanmışlığın ve ilahi kutsamaların dönüştürücü gücüne olan inancın önemini vurgulamaktadır. Vishalakshi Tapınağı, kutsal şehir Varanasi'de ruhani gelişim ve aydınlanma arayanların önemli bir ruhani destinasyonu olmaya devam etmektedir.

Kapıya şöyle bir liste asılmıştı:

Devi Bhagavatham'a göre, Kasi'de Ziyaret Edilecek Tapınakların Sırası:

1-Dundi Vigneswara Temple

2-Annapurna Temple

(Inside the temple, Kubereswar, Lolarkudu, Yentreswarudu)

3-Satyanarayana swamy Temple (outside Annapurna temple)

4-Saniswarudu Temple

5-Visweswara Temple

6-Gnana Vapi

7-Visalakshi Temple

8-Lord Bramheswara Temple

9-Sankata Machana Hanuman Temple

10-Venu Gopal Temple

11-Kala Bhairava Temple

 

[3] Kashi Vishwanath Tapınağı, Tanrı Şiva'ya adanmış Altın Tapınak olarak da bilinen bir Hindu tapınağıdır. Hindistan'ın Uttar Pradesh eyaletine bağlı Varanasi şehrindeki Vishwanath Gali'de bulunur. Tapınak bir Hindu hac yeridir ve on iki Jyotirlinga tapınağından biridir. Baş tanrı, Evrenin Efendisi anlamına gelen Vishwanath ve Vishweshwara adlarıyla bilinir. Adi Vishveshwar Tapınağı olarak adlandırılan orijinal tapınak , Hindistan'ı işgali sırasında Ghorlu Muhammed tarafından yıkıldı. Daha sonra, İmparator Ekber döneminde Man Singh I ve Todar Mal tarafından yeniden inşa edildi. Babür İmparatoru Evrengzib , 1669'da Hindu tapınağının yıkılmasını emretti. Daha sonra, 1678'de, yerine Gyanvapi Camii inşa edildi, ancak Hindu hacılar tapınağın kalıntılarını ziyaret etmeye devam ettiler. Mevcut yapı, 1780'de Indore'lu Maratha hükümdarı Ahilyabai Holkar tarafından bitişikteki bir alana inşa edildi. 2021 yılında tapınak kompleksinin büyük çaplı bir yeniden geliştirme çalışması tamamlandı ve Ganj Nehri'ni tapınağa bağlayan Kashi Vishwanath Dham Koridoru Başbakan Modi tarafından açılarak ziyaretçi sayısında kat kat artış sağlandı. 2023 yılında günde ortalama 45.000 hacı ile Hindistan'ın en çok ziyaret edilen Hindu tapınaklarından biri haline geldi.  

 

[4] Maharani Ahilyabai Holkar (31 Mayıs 1725 - 13 Ağustos 1795), Hindistan'daki Maratha Malwa Krallığı'nın Holkar Kraliçesiydi. Rajmata Ahilyabai, Maharaştra eyaletinin Ahmednagar bölgesindeki Jamkhed ilçesinin Chondi köyünde doğdu. Başkenti, Narmada Nehri üzerindeki Indore'nin güneyindeki Maheshwar'a taşıdı. Ahilyabai'nin kocası Khanderao Holkar, 1754'teki Kumbher Muharebesi'nde öldürüldü. On iki yıl sonra, kayınpederi Malhar Rao Holkar da öldü. Bir yıl sonra Malwa Krallığı'nın kraliçesi olarak taç giydi. Krallığını yağmacı işgalcilerden korumaya çalıştı. Orduları bizzat savaşa soktu. Tukojirao Holkar'ı Ordu Komutanı olarak atadı. Rani Ahilyabai, Hindu tapınaklarının büyük bir öncüsü ve inşaatçısıydı. Hindistan genelinde yüzlerce tapınak ve Dharmaşala inşa etti.

 

[5] Adi Shankaracharya - Adi Şankara (788, Kaladi, Koçi - 820, Kedarnath, Uttarakhand), Hint filozofmistik ve teolog. Śaṅkara Bhagavatpādācārya ve Ādi Śaṅkarācārya adlarıyla bilinen Hint filozof Vedanta'nın bir alt kolu olan Advaita Vedanta öğretisinin tarihteki en ünlü temsilcilerinin başında gelir.  Tüm Hindistan'ı bir uçtan diğer uca katetmiş, Güney Asya'nın farklı kesimlerine gitmiş ve vaazlarıyla ve diğer düşünürlerle yaptığı tartışmalarla mensubu olduğu felsefenin yayılmasını sağlamaya çalışmıştır. Kurduğu dört manastır Advaita Vedanta'nın yayılmasını kolaylaştırmıştır. Adi Şankara'nın Daşanami manastır düzenini organize ettiği ve Shanmata tapınım geleneğinin kurucusu olduğuna inanılır.

 

[6] Bharat Mata: Hindistan'ın bir ana tanrıça olarak ulusal kişileştirilmiş halidir. Bharat Mata genellikle kırmızı veya safran renkli bir sari giymiş ve daha çağdaş versiyonlarında ulusal bir bayrak tutarken tasvir edilir; bazen bir lotusun üzerinde durur ve bir aslan ona eşlik eder. Bharat Mata kelimesi modern edebiyatta 19. yüzyıl sonu Bengal'ine dayanır. Bengalce Anandamath (1882) romanı ile popülerlik kazanmıştır; bu romanda Hindu tanrıçaları Durga ve Kali'den ayrılamaz bir biçimde tasvir edilmiştir. 1905'te Bengal eyaletinin tartışmalı bir şekilde bölünmesinden sonra Sir Surendranath Bannerjee tarafından organize edilen İngiliz yapımı malların boykotu sırasında öne çıkarılmıştır. Çok sayıda protesto toplantısında, Vande Mataram (Anneme eğiliyorum) sloganıyla anılmıştır. Bharat Mata, 1904 yılında Abanindranath Tagore tarafından Bengal Sanat Okulu ile ilişkilendirilen tarzda , Hindu tanrıçalarının tipik tasvirlerinden türetilen bir formda dört kollu bir tanrıça olarak resmedildi . Bu resim Kalküta'daki Victoria Anıt Müzesi'nde sergilenmektedir . 19. yüzyılın sonlarına doğru, Britanya Rajı tarafından üretilen ve Büyük Trigonometrik Araştırma'ya dayanan Hindistan haritaları yaygın olarak bulunabiliyordu. Bharat Mata, bir haritanın arka planında, 1909'da şair Subramania Bharati'nin Tamil dilindeki dergisi Vijaya'nın kapağında tasvir edildi. Sonraki on yıllarda , Hindistan genelinde popüler sanatta yer aldı: dergilerde, posterlerde ve takvimlerde, Hint milliyetçiliğinin bir sembolü haline geldi. Hindistan'da bir avuç Bharat Mata tapınağı bulunmaktadır. İlki, 1936'da Varanasi'de Mahatma Gandhi tarafından açılmıştır. Tapınağın zemininde büyük bir mermer kabartma Hindistan haritası bulunmaktadır, ancak başlangıçta bir murti (ibadet için kullanılan ilahi bir imge) yoktu. Duvarında, milliyetçi Hint şairi Maithili Sharan Gupt tarafından açılış için yazılmış bir şiir sergilenmektedir; şiirde tapınağın tüm kastlara ve dinlere açık olduğu belirtilmektedir. Tapınağı ziyaret edenlerin çoğu yabancı turistlerdir. Hintli Müslümanlar ve Sihler, İslam ve Sihizm'de Tanrı'ya insan formunda ibadet edilemeyeceği için, tapınağın adının zikredilmesine karşı çıkmışlardır.


[7] Shri Samrajeswar Pashupatinath Mahadev Mandir, aynı zamanda Nepal Mandiri, Kanthwala Mandiri ve Mini Khajuraho (Hintçede Kanthwala ahşap anlamına gelir) olarak da bilinir ve kutsal şehir Varanasi'deki en eski ve en ünlü tapınaklardan biridir . Bu tapınağın Hinduizm'de büyük dini önemi vardır ve Lord Shiva'ya adanmıştır. MS 19. yüzyılda Nepal Kralı tarafından inşa edilen tapınak, pişmiş topraktan, taştan ve ahşaptan yapılmıştır ve Katmandu'daki Pashupatinath Tapınağı'nın bir kopyasıdır.  Nepal Kralı Rana Bahadur Şah , 1800-1804 yılları arasında Varanasi'de sürgünde yaşadı ve kendisine "Swami Nirgunanda" unvanını verdi. Sürgündeyken Varanasi'de Pashupatinath Tapınağı'nın bir kopyasını inşa etmeye karar verdi. Tapınağın inşası, Varanasi'de sürgünde/kaldığı dönemde başladı . İnşaat sırasında Şah Nepal'e geri döndü. 25 Nisan 1806'da Rana Bahadur Şah üvey kardeşi Şer Bahadur Şah tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Oğlu Girvan Yuddha projeyi teslim tarihinden 20 yıl sonra tamamladı. Arazi daha sonra 1843 yılında Kashi Naresh tarafından Rana Bahadur Şah'a devredildi. Tapınak, bitişiğindeki alan, Lalita Ghat ve bir dharamshala Nepal hükümetine aittir. Mandir, pişmiş toprak , taş ve ahşaptan yapılmış ve tamamlanması otuz yıl sürmüştür. Ahşap yapısı termitlere dayanıklıdır. Nepal mimari tarzında inşa edilmiş olup, demirhindi ve ficus religiosa (böcek) ağaçlarıyla çevrilidir. Tapınak, çoğunlukla ahşaptan oyulmuş Pagoda tarzı bir mimariye sahiptir. Khajuraho Anıtlar Grubu'nda sergilenenlere benzer heykellere sahiptir ve bu nedenle "Mini Khajuraho" olarak da adlandırılır. 


[8] Kama Sutra – ( Aşkın İlkeleri), cinsellik, erotizm ve duygusal tatmin konularını ele alan Antik HindistanHindu Sanskrit metnidir. Antik Hint filozof Vātsyāyana'ya atfedilen eser, yalnızca seks pozisyonları üzerine bir seks rehberi olmayıp, daha ziyade iyi yaşama sanatı, aşkın doğası, partner bulma, seks yaşamını sürdürme ve zevk odaklı yetilerle ilgili konuları ele alan bir rehberdir. Metin, aforizmik biçimde yazılmış sutra türünde olup, modern çağa kadar farklı bhāṣya'lar (yorumlar) ile günümüze ulaşmıştır. Metin, düzyazı ve anustubh karışımıyla kaleme alınmıştır. Kamasutra, Hinduizm'deki Puruṣārtha kavramını kabul eder ve arzuyu, cinselliği ve duygusal tatmini yaşamın en mühim amaçlarından birisi olarak aktarır. Metin, kur yapmayı, ilgi çekici olmayı, partner bulmayı, flört etmeyi, evlilik hayatında ilişkileri olumlu tutmayı, ne zaman ve nasıl zina yapılacağını, seks pozisyonlarını ve daha pek çok konuyu ele alır. Temel olarak aşkın felsefesi ve teorisi, arzuyu tetikleyen ve sürdüren etkenler ve bunun ne zaman iyi ve kötü olduğunu ele alır. Metin, Kama Shastra üzerine yazılmış birçok Hint metninden biridir. 4. yüzyıldan başlayarak pek çok ikincil metne ilham kaynağı olmuş ve eski Hindu tapınaklarındaki Kama ile ilgili kabartmalar ve heykellerle örneklenen Hint sanatını etkilemiştir. Bunlardan birisi olan Madhya Pradesh'teki KhajurahoUNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunmaktadır. Bu tapınaklardan birisi olan Rajastan'daki tapınakta, Kamasutra'daki esas bölümleri ve tasvir edilen tüm seks pozisyonlarını heykel olarak sergilenmektedir.

 

[9] Manikarnika Ghat  Hindistan'ın Uttar Pradesh eyaletindeki Varanasi şehrindeGanj Nehri kıyısında bulunan kutsal nehir kıyıları (ghatlar ) arasında en kutsal yakma alanlarından biridir. Hinduizm'de ölüm, kişinin karmasının sonucuyla işaretlenen başka bir hayata açılan bir kapı olarak kabul edilir. Burada yakıldığında bir insanın ruhunun mokşaya ulaştığına ve dolayısıyla yeniden doğuş döngüsünü kırdığına inanılır. Ghat, Sati'nin oraya düşen küpelerinden dolayı bu ismi almıştır.  Varanasi'deki Hindu soyağacı kayıtları burada tutulmaktadır. Manikarnika Ghat, Varanasi'deki en eski ghatlardan biridir. 5. yüzyıldan kalma bir Gupta yazıtında adı geçmektedir. Hinduizm'de saygı görür. Raja Daksh Prajapati (Brahma'nın oğullarından biri) Daksh tarafından uygulanan bir Yagya'da Şiva'yı aşağılamaya çalıştıktan sonra Mata Sati (Adi Şakti) hayatını feda edip bedenini ateşe verdiğinde, Şiva yanan bedenini Himalayalara götürdü. Şiva'nın bitmeyen kederini gören Vişnu, İlahi çakrayı göndererek bedeni 51 parçaya böldü ve bu parçalar yeryüzüne düştü. Bunlara "Ekyavan Şaktipeeth" denir. Şiva, Sati'nin bedeninin düştüğü yere Şakti Peeth'i kurdu. Mata Sati'nin kulak süsü Manikarnika Ghat'a düştü. Manikarnika tapınağı, Hinduizm'in Şaktizm mezhebi için önemli bir ibadet yeridir. Kashi Vishwanath Tapınağı'na yakındır. Daksha Yaga mitolojisi ve Sati'nin kendini yakması, Şakti Peethas'ın kökeninin arkasındaki mitolojidir. Mekânın etimolojisi de bu mitolojiden gelir. Sati Devi'nin Kulak Halkalarının buraya düştüğüne inanılır. Sanskritçede Manikarna, Kulak Halkaları anlamına gelir. Shakti Peethalar, Sati Devi'nin cesedinin parçalarının Şiva tarafından taşınıp gezildiğinde düşmesi nedeniyle Shakti'nin varlığıyla kutsandığına inanılan tapınaklardır . Sanskritçe'deki 51 harfe veya akshar'a bağlanan 51 Shakti Peeth vardır. Her tapınağın Shakti için tapınakları vardır . Manikarnika Shakti'sine Vishalakshi ve Manikarni denir.


[10] Chittaranjan Das (1870 - 1925), halk arasında Deshbandhu (ülkenin dostu) olarak bilinir, Hindistan Bağımsızlık Hareketi sırasında Bengalli bir özgürlük savaşçısı, siyasi aktivist ve avukat ve Hindistan özgürlük savaşçısı Netaji Subhas Chandra Bose'nin siyasi gurusuydu. Hindistan'daki İngiliz sömürge yönetimi döneminde bölünmemiş Bengal'deki Swaraj Partisi'nin kurucu lideriydi . Adı CR Das olarak kısaltılır. Çok sayıda edebiyat topluluğuyla yakın ilişki içindeydi ve çok sayıda makale ve denemenin yanı sıra şiirler yazdı.

 

[11] Kelimenin tam anlamıyla "Çıplak Yogiler" anlamına gelen Naga Babalar veya Naga Sadhular, Şaivite sadhularının bir parçasıdır. Küllerle kaplı bedenleri ve Lord Shiva'yı andıran keçeleşmiş rastalarıyla fiziksel görünümleri, Şaivite veya Lord Shiva'nın takipçisi olmalarından kaynaklanır. Bekârlık yemini ederler, toplumsal normları reddederler ve Himalayalar'da yaşarlar. Temel içgüdülerini bedenlerine kadar soyarak kontrol altına almaları ve dondurucu soğuklarda örtünmeden kalabilme yetenekleri, Naga Babaları oldukça saygın bir sadhu grubu haline getirir. Bir Naga Baba bir gecede böyle olmaz ve bir ev sahibinden Naga Baba olmak için inisiyasyondan nihai feragat aşamasına kadar çeşitli aşamalardan geçer. Kumbh mela, Naga Babalar için önemli bir olaydır, çünkü bu, Himalayalar'dan indikleri tek zamandır. Kumbh aynı zamanda sadhuların inisiyasyon töreninin gerçekleştiği zamandır. Naga Sadhular, uyguladıkları çileler ve ulaştıkları aydınlanma hali sayesinde, Kumbh sırasında ilk kutsal banyoyu yapma hakkını kazanmışlardır. Her Kumbh snaan'ın (veya kutsal banyonun) tüm programı, Naga Babaların her zaman Ganj, Godavari, Yamuna ve Shipra'nın kutsal sularında yıkanan ilk kişiler olacak şekilde tasarlanmıştır.

 

 
 
 

Yorumlar


bottom of page